Quantcast
Channel: Electricity Turkey Magazine
Viewing all 1968 articles
Browse latest View live

EBRD, Türkiye’deki küçük ölçekli sürdürülebilir enerji projeleri için 400 milyon € değerindeki yeni finans paketini açıklayacak

$
0
0

EBRD, Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nın  (TurSEFF) üçüncü aşamasını duyuracak

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), 7 Aralık 2016’da İstanbul’da yapılacak olan “Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı Mükemmeliyet Ödülleri Töreni”nde Türkiye’deki küçük ölçekli yenilebilir enerji ve kaynak verimliliği projeleri için 400 milyon € değerindeki yeni finans paketini duyuracak.

Yeni fonlar, Banka’nın Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF) yönetiminde sağlanmakta olan finansmanın genişletilmesine yönelik olarak, kaynak verimliliğini artırmak isteyen özel şirketleri de kapsayacak özel bir finansman programını hedeflemektedir. Bu yeni finansman basamağı, TurSEFF’in artan talebi karşılamak üzere ikinci kez uzatılmasına damgasını vuruyor. Yarım gün sürecek konferansta ayrıca bugüne kadar bu program ile finansman sağlanmış en iyi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri de ödüllendirilecek. TurSEFF kapsamında 2010 yılından bu yana katılımcı beş banka aracılığıyla 860’dan fazla proje finanse edildi. TurSEFF kapsamında finansman almış Türk bankalarının ve özel şirketlerin temsilcilerinin yanı sıra, programı destekleyen T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Avrupa Birliği’nden üst düzey temsilciler de katılım gösterecek.


TREDAŞ ve GE, Türkiye’nin ilk bütünleşik Akıllı Şebeke Operasyon Sistemini hayata geçirdi

$
0
0

1480927196_img_5438-mediumTrakya Elektrik Dağıtım A.Ş. (TREDAŞ), elektrik kesintilerini minimize ederek müşteri memnuniyetini en üst noktaya çıkarma hedefiyle, dünyanın öncü dijital endüstriyel şirketi General Electric (GE) ile işbirliği yaptı.

TREDAŞ’ın verimliliğini artıracak anlaşma kapsamında GE, bütünleşik bir otomasyon sistemi sunan ‘Operasyon Merkezi’ni hayata geçirdi.

Operasyon Merkezi; Coğrafi Bilgi Sistemleri (GIS), Uzaktan Kontrol ve Gözleme Sistemi (SCADA), Dağıtım Yönetim Sistemleri (DMS) ve Kesinti Yönetim Sistemleri’nin (OMS) tamamını entegre biçimde sunan Türkiye’deki ilk referans proje oldu.

Aralık 2016, İstanbul – Trakya bölgesinin elektrik dağıtım şebekesi operatörü TREDAŞ, elektrik kesintilerini minimize ederek müşteri memnuniyetini en üst noktaya çıkarma hedefiyle, dünyanın öncü dijital endüstriyel şirketi GE ile işbirliği yaptı. Bu kapsamda GE Enerji Bağlantıları Şebeke Çözümleri işkolu, TREDAŞ’ta teknolojik alt yapıyı güçlendirerek ve operasyon yönetimini tamamen merkezileştirerek enerji kesintilerini minimize eden operasyon merkezini hayata geçirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın katıldığı bir törenle hizmete açılan Operasyon Merkezi, Türkiye’de Coğrafi Bilgi Sistemleri (GIS), Uzaktan Kontrol ve Gözleme Sistemi (SCADA), Dağıtım Yönetim Sistemleri (DMS) ve Kesinti Yönetim Sistemleri’nin (OMS) tamamını entegre biçimde sunan ilk referans proje oldu.

GE ile TREDAŞ arasındaki sözleşme Operasyon Merkezine ek olarak, altı yıl boyunca bakım ve destek sağlanmasını ve 32 dağıtım merkezinin yenilenmesini de kapsıyor.

1480927178_img_5627-mediumGE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy,Dünyanın öncü dijital endüstriyel şirketi olarak ülkemizde akıllı şehirlerin temelini oluşturacak akıllı şebekeler alanında örnek projelerin artması en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda ülkemizin yaklaşık 20 bin kilometre kare genişlikteki bir alana elektrik dağıtımını gerçekleştiren TREDAŞ ile işbirliği yaparak merkezi otomasyon sistemine geçişi sağlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.

TREDAŞ İcra Kurulu Başkanı Hikmet Sezer, TREDAŞ’ın Türkiye’de bu kapsamda bir Operasyon Merkezi kuran tek elektrik dağıtım şebekesi operatörü olduğuna dikkat çekti. Sezer, “GE sistemleri ile kurulan Operasyon Merkezimiz, tüm dağıtım sisteminin otomasyonla yönetilmesi, elektrik kesintilerinin azalması ve müşteri memnuniyetinin artmasını sağlayacak. Bu merkez sayesinde enerji kesinti sürelerinin minimalize edilerek, 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet, kaliteli enerji sunulacak ve bir çok sanayi kuruluşu kesintisiz elektrik hizmeti ile daha verimli üretim gerçekleştirebilecek ” dedi.

1480927173_img_5436-medium732 merkez uzaktan kontrol edilebiliyor

Uzaktan Kontrol ve İzleme Sistemi olarak isimlendirilen GE’nin TREDAŞ’ta kurduğu SCADA ile Dağıtım ve Arıza Yönetimi Sistemi; Çağrı Merkezi, Coğrafi Bilgi Sistemi ve sahadaki mobil uygulamaları Operasyon Merkezinde bir araya getirerek 732 adet merkezi uzaktan kontrol ederek enerjilendirebiliyor.

Beş dakika içinde arıza tespit ediliyor

Dağıtım trafoları uzaktan izlenip arıza oluştuğu anda tespit edilerek, iş gücü yönetim sisteminden otomatik iş emri oluşturuluyor. Bu işlem en fazla 5 dakika içerisinde tamamlanıyor. İzleme sistemi sayesinde birkaç aboneyi etkileyen küçük arızalar haricinde tüm arızalardan oluştuğu anda haberdar olunuyor ve hızla müdahale ediliyor.

GE Türkiye’nin TREDAŞ Operasyon Merkezi ile sunduğu stratejik hedefler :

  • Tüketici enerji kesintilerinin azaltılması.
  • Gelişmiş optimizasyon ve analiz teknikleri uygulayarak teknik ve teknik olmayan kayıpların azaltılması.
  • Verilen enerji ile tüketici talebini karşılamak ve tüketicilere toptan elektrik taahhüdü ve elektrik temini ile ilgili sözleşme yükümlülüklerinin kontrolü amacıyla elektrik dağıtımının kontrol edilmesi.
  • Arıza halinde elektrik şebekesinin otomatik restorasyonu ile tedarik sürekliliğinin arttırılması,
  • Şebeke tesis ve varlıkların bakımı sırasında emniyetin iyileştirilmesi.
  • Yetkili kişiye talep üzerine şebeke durumu bilgilerinin elektronik olarak sağlanması.
  • Ekip işbirliği, bilgi bütünlüğü ve standartlaştırılmış veri işleme uygulaması yoluyla işgücü verimliliğinin ve kalitenin arttırılması.

GE Hakkında

175 ülkede 300.000’den fazla çalışanıyla GE, dünyanın dijital endüstriyel şirketi olarak; birbiriyle bağlı, iletişim kurabilen ve öngörülebilir yazılımlara sahip makine ve çözümleri ile endüstriyi dönüştürüyor. GE’deki her iş kolu aynı teknolojiye, pazara, yapıya ve bilgiye erişim sağlayan GE Store ile küresel olarak bilgi alışverişi gerçekleştiriyor. Her icadımız, bulunduğumuz endüstrilerdeki inovasyon ve uygulamaları daha ileri taşıyor. Çalışanlarımız, hizmetlerimiz, teknolojimiz ve ölçeğimiz ile endüstrinin dilini konuşuyor ve müşterilerimiz için daha iyi sonuçlar üretiyoruz. Daha fazla bilgi için bizi takip edin:

GE Enerji Bağlantıları Hakkında

GE Enerji Bağlantıları, dünyayı dönüştüren endüstri lideri teknolojileri tasarlar ve uygular. Güvenli, verimli ve güvenilir elektrik enerjisi sağlamak için enerjiyi taşır, dönüştürür, otomasyonunu sağlar ve optimize ederiz.

Dünyanın ilk dijital endüstriyel şirketinin tüm kaynaklarını ve ürün yelpazesini bir araya getirerek akıllı makineleri, şebekeleri ve sistemleri; elektrik iletim ve dağıtım şirketleri, petrol ve gaz, denizcilik, madencilik ve yenilenebilir enerji gibi dünyayı dönüştüren enerji müşterilerine bağlarız.

TREDAŞ Hakkında:

TREDAŞ, 20 bin km2 alanda Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinin genelini kapsayan Trakya Bölgesi’nde Elektrik Dağıtım hizmeti sağlayan kuruluştur. TREDAŞ, 30.12.2011 tarihinde IC Holding tarafından özelleştirme kapsamında devralınmıştır. Genel Müdürlüğü Tekirdağ’da olan şirketimiz, Trakya’daki yaklaşık 2 milyon kullanıcıya elektrik enerjisini kesintisiz, kaliteli ve sürekli vermek için 7 gün 24 saat esaslı çalışmaktadır.

Prysmian Enerji İletim Şebekeleri İçin Gelmiş Geçmiş En Güçlü Çözümünü Hayata Geçiriyor

$
0
0

1480927073_p_laserTamamen geri dönüştürülebilir ve çevre dostu olan yeni P-Laser 600 kV HVDC Sistemi, iletilen MW başına yüzde 30’a varan maliyet tasarrufu sunuyor.

Enerji ve telekomünikasyon kablo sistemleri konusunda dünya lideri Prysmian Group, daha üstün elektriksel performansları, daha düşük maliyetler ve daha yüksek çevresel sürdürülebilirlik imkanları sunacak yeni enerji iletim şebekeleri geliştirilebilmesi için çığır açar nitelikte, yeni bir kablo teknolojisini hayata geçiriyor. Grup, HVDC (Yüksek Gerilim Doğru Akım) uygulamalarında kullanılacak, yeni P-Laser 600 kV kablo sistemlerinin geliştirilmesinin ve test edilmesinin başarıyla tamamlanmış olduğunu duyuruyor.

Prysmian Group’un Enerji Projelerinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Massimo Battaini, “Bipolar sistem (bipole) başına (gelmiş geçmiş en yüksek elektrik gücü olan) 3,5 GW’a ulaşabilen kilometre taşı niteliğindeki bu yeni inovasyon, tüm HVDC (Yüksek Gerilim Doğru Akım) kablo sanayisinde kaydedilen ilerlemeyi şekillendiriyor ve iletilen her MW başına %30’lara varabilen maliyet tasarrufları sağlıyor” dedi ve “600 kV’ta yapılan testlerin başarılı olması ise P-Laser yalıtım sistemlerinin kalitesine ve sağlamlığına dair başka bir kanıt sunuyor” diye ekledi.

P-Laser, Prysmian Group’un kendi tesislerinde geliştirmiş olduğu, HPTE (Yüksek Performanslı Termoplastik Elastomer) olarak anılan, üretimin tek ve sürekli bir süreçle gerçekleştirildiği alışıldık XLPE’ye kıyasla, daha etkin kablo üretimini, çevreye daha az etki etme gibi bir faydayla birlikte sunan bir termoplastik malzeme kullanılarak geliştirilmiş, en gelişmiş ve yenilikçi teknolojiye verilen addır. XLPE’yle kıyaslandığında, bu yeni yalıtım teknolojisinin anahtar özeliklerinden biri de HVDC sistemleri için gereken, uzun süreli yüksek elektrik dayanımını sağlayabilecek malzemenin üretimi sırasında kimyasal reaksiyon gerektirmiyor olması. Bu özellik ayrıca, üretim sürelerinin kısaltılabilmesi ve sera gazları emisyonlarının azaltılması gibi ek faydalar da sağlıyor. P-Laser teknolojisi mevcut kablo ve aksesuar teknolojileri ile tam uyumlu olup, alışıldık XLPE yalıtımlı kablolara kıyasla daha yüksek elektriksel performans ve daha fazla güvenilirlik sunuyor.

P-Laser HVDC yer altı ve deniz altı sistemlerinde, dünya kablo sanayisinde ilk defa gerçekleşiyor. Kilometre taşı niteliğindeki bu başarı, Prysmian Group’un XLPE ekstrüzyon kablo çözümünün yine aynı gerilim seviyesindeki (600 kV DC) tip testlerinin başarıyla tamamlandığına ilişkin, geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı duyurunun ardından geliyor ve 1 seneden kısa bir süre zarfında Prysmian Group tarafından kullanıma sunulmuş üçüncü UHVDC (Ultra Yüksek Gerilim DC) yalıtım teknolojisi olma özelliğini taşıyor. Bu başarılar, Prysmian Group’un sürekli inovasyon konusundaki su götürmez azminin ve Grup’un teknoloji liderliğinin bir kez daha altını çiziyor.

1480927068_prysmian_logoPrysmian Group Türkiye Hakkında

Merkezi 1964 yılından bu yana Mudanya’da (Bursa) yer alan Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. bünyesinde bugün yaklaşık 450 kişi çalışmaktadır. Prysmian Group Türkiye’nin ürün yelpazesi kapsamında, Prysmian ve Draka markaları ile, 220 kV’a kadar olan tüm enerji kabloları, 3.600 çifte kadar bakır iletkenli haberleşme kabloları ile fiber optik kabloları, demiryolu sinyalizasyon kabloları, asansör sistemleri, stüdyo broadcast kabloları ve özel kablolar bulunmaktadır. Prysmian Group içinde öncelikli bir ihracat merkezi olan ve 2015 yılında toplam yaklaşık 990 milyon TL olan cirosunun %29’unu ihraç eden Türk Prysmian Kablo, Borsa İstanbul’da işlem görmektedir. Daha fazla bilgi için: www.prysmiangroup.com.tr

Prysmian Group Hakkında

Prysmian Group, enerji ve telekomünikasyon kabloları endüstrisinde, 2015 yılında 8 milyar Euro’ya yakın satışları, 20.000 çalışanı, 51 ülkede faaliyet gösteren 89 fabrikası ile bir dünya lideridir. Yüksek teknoloji ürünleri pazarında yer alan Prysmian Group, geniş bir ürün ve hizmet yelpazesine; teknoloji ve bilgi birikimine sahiptir. Prysmian Group, ürün yelpazesi kapsamında; enerji iletimi ve dağıtımı için yeraltı ve denizaltı kablo ve sistemleri; çeşitli endüstriyel sektörlerdeki uygulamalar için özel kablolar; video, bilgi ve ses iletimi için optik fiber ve kablolar ve bakır telekom kabloları bulunmaktadır. Prysmian Group’un temel rekabet güçleri arasında, yenilikçi ürün ve üretim süreçleri ve sahip olduğu geniş coğrafi alanı ile müşteri memnuniyetine ve müşteri hizmetlerine verdiği önem yer almaktadır. 2011 yılında Draka’yı bünyesine katan Prysmian Group, Milano borsasında işlem görmektedir.

Philips Aydınlatma, Türkiye’de 2016 sonunda ‘karbon nötr’ bir şirket olacak

$
0
0

1480924076_goktug_gur4-mediumİstanbul – Aydınlatmada dünya lideri Philips Aydınlatma (Euronext Amsterdam: LIGHT), Türkiye operasyonuyla 2016 sonunda karbon nötr bir şirket olacağını açıkladı. Philips Aydınlatma’nın Türkiye ofisi, global çapta karbon nötr özelliğe sahip ilk Philips operasyonlarından olma niteliğini taşıyor.

Philips Aydınlatma Türkiye CEO’su Göktuğ Gür, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Philips’in tutkuyla bağlı olduğu amacı, sürdürülebilir iş modelini kendine ilke edinerek aydınlatma sektörüne liderlik etmek. Hem LED hem de bağlantılı aydınlatma alanlarında global liderliğini koruyan Philips’in Türkiye operasyonlarında 2017 itibariyle karbon nötr bir lider olarak çalışmalarına devam edecek olması bizler için gurur verici. Philips Aydınlatma olarak sürdürülebilirliğin, ekonomik büyümeyi sağladığına ve gezegenimizi geliştirdiğine inanıyoruz. Bu adımla birlikte özellikle enerji verimliliği konusunda Türkiye ekonomisine katkı sunacak çalışmalara devam edeceğiz.”

‘Daha aydınlık yaşamlar, daha iyi bir dünya’

Philips Aydınlatma, geçtiğimiz Eylül ayında 2016-2020 dönemi için ‘Daha Aydınlık Yaşamlar, Daha İyi Bir Dünya (Brighter Lives, Better World)’ adlı yeni sürdürülebilirlik programını başlatmıştı. Philips’in sürdürülebilirlik alanında uzun yıllardır süregelen dünya standartlarındaki performansından ve EcoVision programlarından yola çıkan Philips Aydınlatma, böylece ilk kez bağımsız, borsaya kayıtlı bir şirket olarak kendi sürdürülebilirlik hedeflerini belirledi.

Programda yer alan 2020 yılı taahhütleri arasında iki önemli konu bulunuyor:

1. Sürdürülebilir gelir: Cironun yüzde 80’inin çevresel ve toplumsal açıdan faydalı ürün, sistem ve hizmetlerden oluşması

2. Sürdürülebilir operasyonlar: Yüzde 100 karbon nötr operasyonlar ve yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişin sağlanması

Bu hedefler kapsamında Türkiye, 2016 sonunda Philips Aydınlatma bünyesinde karbon nötr taahhüdünü gerçekleştiren ilk ülkeler arasında yer alacak.

1480924066_philips_b2b_key_visual_parks-mediumNasıl karbon nötr olunuyor?

Karbon nötr olmanın anahtarı, enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan kullanmakta, faaliyetlerde ve lojistikte ise karbon emisyonunu aşağı çekmekte yatıyor. Philips Lighting, bu konuda Amerika Birleşik Devletleri’nde şimdiden ilerleme kaydediyor ve McCook, Teksas’ta bulunan Hidalgo Wind Farm ile gerçekleştirdiği enerji satın alım anlaşması sayesinde faaliyetlerinde kullandığı elektriğin bu yıl yüzde 100 karbon nötr olmasını bekliyor.

Hem dünya hem Türkiye çapında enerji verimliliği konusunda yetkin çalışmalar yapan Philips Aydınlatma, bu hedef ve taahhütleriyle Türkiye’nin 2023 Hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmaya, ona destek olmayı amaçlıyor.

Philips Aydınlatma Hakkında

Philips Aydınlatma (Euronext Amsterdam: LIGHT), aydınlatma ürünleri, sistemleri ve hizmetlerinde dünya lideridir. Aydınlatmanın üzerimizdeki olumlu etkilerine yönelik anlayışımız ve derin teknolojik bilgimiz sayesinde, ticari değer yaratan, zengin kullanıcı deneyimi sunan ve hayat kalitesini yükselten dijital aydınlatma yenilikleri sunuyoruz. Profesyonel ve tüketiciye yönelik pazarlara hizmet verirken tüm şirketlerden daha yüksek enerji tasarrufu sağlayan LED aydınlatma ürünleri satıyoruz. Bağlantılı aydınlatma sistemleri ve hizmetlerinde sektör lideriyiz. Işığı aydınlatmanın ötesine taşıyarak evleri, binaları ve kentsel mekânları dönüştürmede Nesnelerin İnterneti’nden yararlanıyoruz. 2015 yılında 7,5 milyar Euro değerinde satış geliri ettik ve şu an dünya genelinde 36.000 kişiyi istihdam ediyoruz.

Valmet DNA ile Hamitabat Santrali tam yol ileri

$
0
0

ValmetValmet testleri bitirdi, Hamitabat Santrali için geri sayım başladı

Tamamlandığında, dünyada 50 Hz pazarında, en yüksek kapasiteli birinci sınıf güç santrali olacak Hamitabat Kombine Çevrim Güç Santrali’nin DCS (Distributed Control System) fabrika kabul testleri, Valmet Polonya’da başarıyla tamamlandı.

1200 MW gücünde

2017 yılında elektrik üretimine geçmesi planlanan Hamitabat Elektrik Üretim A.Ş.’nin (HEAŞ) Kırklareli’nde kurduğu olduğu 1200 MW’lık kombine çevrim güç santralinde, Valmet DNA Enerji DCS sisteminin fabrika kabul testleri başarıyla tamamlandı.

Valmet DNA uzmanlığı

Valmet DNA Enerji Otomasyon Sistemi’nin kontrolünü sağlayacağı ve üretime geçtiğinde Türkiye’nin 78 GW’lık elektrik enerjisi kurulu gücünün 1,2 GW’ını üretecek olan Hamitabat Kombine Çevrim Güç Santrali’nin 2016 yılında başlayan DCS sistemi mühendislik, üretim ve test çalışmaları, Valmet kalitesi ve uzmanlığı sayesinde kısa sürede tamamlandı.

1480405683_valmetpeople-medium25 yıl hizmet verecek

Valmet DNA Enerji DCS sistemine ait panolar ve diğer donanımların sahaya teslim edildiği projede, Valmet’in uzman çalışanları, HEAŞ proje sahasında sistemin test edilmesi, devreye alınması, geçici kabul ve kesin kabul çalışmalarına başladı. 25 yıllık işletme ömrü ile dizayn edilen ve her biri 600 MW’lık iki bloktan oluşan projede, her iki ünitenin 2017 yılında devreye alınması hedefleniyor. Valmet ayrıca Hamitabat Santrali’nde, DCS dışında Tesis Bilgi ve Performans İzleme Sistemi’ni de tedarik ediyor.

Valmet Hakkında

Valmet selüloz, kağıt ve enerji endüstrilerinde dünyanın lider otomasyon ve servis sağlayıcısıdır. Valmet’in vizyonu, müşterilerine sağladığı hizmette dünyanın en iyisi olmaktır.

1797 yılında Tamfelt adı altında kurulan Valmet, iki yüz yılı aşkın köklü geçmişi ile Selüloz, Kağıt, Enerji ve Proses Otomasyon Sistemleri alanlarında faaliyet göstermektedir. Genel merkezi Espoo, Finlandiya’da bulunan Valmet, globalde 33 farklı ülkede, 130 farklı lokasyonda ve 12.000’den fazla profesyoneliyle müşterilerine hizmet vermektedir.

1999 yılında faaliyetlerini Metso çatısı altında toplama kararı alan şirket, yatırımcıların 2013 yılında aldığı yeniden yapılanma kararı ile birlikte Selüloz, Kağıt ve Enerji departmanlarını Valmet’e devretmiştir. Son olarak 2015 yılı Nisan ayı itibari ile Proses Otomasyon bölümünü de Valmet satın almıştır. Buna göre selüloz, kağıt, enerji, servis ve proses otomasyon bölümleri Valmet bünyesinde faaliyetlerine devam etmektedir.

1480405311_valmet_hamitabat_santrali2-mediumDışarıdan destekli bakım ve onarım temininden başlayarak, fabrika ve tesis geliştirme ve yedek parça sağlamaya kadar uzanan bir yelpazede hizmet veren Valmet’in sunduğu güçlü teknoloji; kağıt hamuru fabrikaları, kağıt, mukavva, temizlik kağıdı üretim makinalarının yanı sıra çevre çözümleri ve enerji üretimine yönelik güç santrallerini de kapsamaktadır. Otomasyona ilişkin geliştirdiği ileri düzey çözümleri ise, basit ölçümlerden fabrika ve tesis çapında anahtar teslim otomasyon projelerine dek geniş bir yelpazede sunulmaktadır.

 

ÇEVKO’DAN VİKO BY PANASONIC’E SOSYAL SORUMLULUK ÖDÜLÜ…

$
0
0

1480920429_vikoÇEVKO’NUN ÇEVRE TEŞVİK ÖDÜLÜ, VİKO BY PANASONIC’E VERİLDİ…

VİKO BY PANASONIC, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE VERDİĞİ DEĞERİN

ÖDÜLÜNÜ ALDI…

Elektrik anahtar ve priz sektörünün lider kuruluşu VİKO by Panasonic, birçok alanda olduğu gibi sosyal sorumluluk uygulamalarıyla da örnek çalışmalar sergilemeye devam ediyor. Kuruluş, sosyal sorumluluk kapsamında örnek projeler geliştirirken, bu alanda aldığı önemli ödüllerle de başarısını tescilliyor. VİKO by Panasonic bu kapsamda “Aydınlık Bir Gelecek İçin” Projesi ile ÇEVKO Vakfı tarafından çevre kategorisinde düzenlenen “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri” sürecinde, en başarılı sosyal sorumluluk projelerinden birini yürüten kuruluş olarak ödüle layık bulundu.

ÇEVKO Vakfı (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) tarafından; sürdürülebilir yaşama sağladığı katkılarla öne çıkan, Türkiye’nin önde gelen yerli ve uluslararası firmalarına yönelik olarak, bu yıl üçüncüsü düzenlenen ödül töreni Wyndham Grand İstanbul Otel’de gerçekleşti. Alanında uzman jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirmelere göre, VİKO by Panasonic’in  “Aydınlık Bir Gelecek İçin” adlı projesi yılın en başarılı sosyal sorumluluk projelerinden birisi olarak Teşvik Ödülü’ne layık bulundu. ÇEVKO Vakfı’ndan Mete İmer tarafından sunulan ödülü, VİKO by Panasonic Pazarlama Direktörü Aysel Özaltınok ile Kurumsal İletişim ve KSS Yetkilisi İlker Çelik aldı.  

“Sürdürülebilir yaşama değer katan sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz”

 

VİKO by Panasonic’te kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının sorumluluğunu da yürüten Pazarlama Direktörü Aysel Özaltınok, “Sürdürülebilir kalkınmanın insana yatırım ve doğal kaynakların bilinçli kullanımı ile gerçekleşeceğine inanıyor ve bu doğrultuda; dünyamıza, geleceğimize değer katan sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. ‘Aydınlık Bir Gelecek İçin’ Okullarda Enerji Verimliliği Proje’miz ile ÇEVKO gibi çok değerli bir vakıf tarafından ödüle layık bulunmak ve bu ödülün çevre kategorisinde oluşu, bizler için gerçekten çok anlamlı. Çünkü gerek doğal kaynaklarımız gerekse enerji verimliliği, ülkemiz ve tüm dünya için her geçen gün önem kazanan, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için alınacak sorumlulukların da önceliğini belirleyen bir kavram. Biz de Aydınlık Bir Gelecek İçin Proje’miz ile enerji verimliliği ve doğal kaynakların bilinçli tüketimi konularında geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza şimdiden bilinç kazandırmak amacındayız.” dedi.

 

Aydınlık Bir Gelecek İçin Okullarda Enerji Verimliliği Projesi Hakkında

 

 VİKO “Aydınlık Bir Gelecek İçin” projesi ile enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konusunda geleceğin teminatı çocuklarımıza bilinç kazandırıyor. 2012 Nisan ayında VİKO ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün imzaladığı protokol ile hayata geçirilen proje kapsamında, bugüne kadar İstanbul’daki ilk ve ortaokullarda görev yapan 1.500 eğitimci için enerji yöneticisi eğitimleri verildi. Bu okullardaki öğrenciler için enerji verimliliği kulüpleri kuruldu. Öğrencilerin projeye aktif katılımlarını ve eğlenirken öğrenmelerini sağlamak amacı ile oluşturulan VİKO Çocuk Tiyatrosu’nun sunduğu enerji verimliliği konulu oyunu 420.000 ilkokul öğrencisi izledi. VİKO Çocuk Tiyatrosu’nun hedefi 1.000.000 öğrenciye ulaşmak. Her yıl okullarda uygulanarak enerji verimliliği konusundaki sorumluluğun yerleşik bir bilinç haline gelmesini amaçlayan proje, İstanbul’daki ilk ve ortaokulların enerji tüketiminde %20’lik bir azalma gerçekleşmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Her öğretim yılı sonunda ise bugüne kadar yaklaşık 800 okulun dahil olduğu, enerji verimliliğinde örnek okullar yarışması ile projede örnek uygulamalar gerçekleştiren okulların ödüllendirilmesi ve diğer okulların da özendirilmesi hedefleniyor.

EIF ENERJİYE YÖN VERDİ

$
0
0

13-mediumBüyüyen Türkiye hamlesinde büyük önem taşıyan enerji, yapılan son çalışmalarla birlikte dışa bağımlılıktan kurtuluyor. Enerjinin özel sektöre açılmasının ardından nükleer enerji yatırımları ile Türkiye enerji alanında kendi kendine yetebilen ülke konumuna geliyor. Bu gelişmeleri desteklemek için çalışan Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı (EIF) 9. yılında da Türkiye’nin gelişen enerjisine yön verdi. Ankara’da dünyanın önde gelen enerji sektörü karar alıcılarını, uzmanlarını, özel sektör temsilcilerini bir araya getiren EIF’de bu yıl 165 yerli ve yabancı firma stant açtı, Türkiye ve yurtdışından 7700 profesyonel ziyaretçi, CEO, STK temsilcileri, kurum ve kuruluş enerjinin geleceğini konuştu.

9. yılında da Ankara’da Türkiye’nin enerji atılımına destek olan EIF yoğun katılım ve başarılı iş birliği görüşmelerinin ardından kapılarını 2017 Kasımında tekrar açmak üzere kapattı. Dünya’da ve Türkiye’de enerjinin geleceği, yenilenebilir enerji türlerinin önemi ve kullanımı, petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarının durumu başta olmak üzere önemli birçok konu hakkında konuşmaların yapıldığı fuara yoğun ilgi ve katılım vardı. Katılımcıların yüzde 51’in yatırımcı firma olduğu ve yüzde 58’inin CEO ve Genel Müdür olduğu EIF’de toplamda 34 oturum ve 12 workshop gerçekleşti.

Global Enerji Derneği Başkanı Çiğdem Dilek EIF sonrası yaptığı açıklamada: “ EIF her sene olduğu gibi bu sene de Türkiye’nin enerjisine yön verdi. Türkiye’de enerji üretmenin öneminin her geçtiğimiz gün daha da anlaşıldığı bu ortamda böyle bir fuarla yeni çalışmalara ortam sağlamak her şeyin ötesinde bu ülkenin ferdi olarak bizi çok mutlu ediyor” dedi.

DIŞA BAĞIMLILIĞI BİTİRECEK ENERJİ ÜRETMEMİZ LAZIM

Enerji için ülkede bulunan tüm kaynakların en verimli şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Dilek: “ Biz EIF’de tüm enerji konularını ele almaya çalıştık. Çünkü ülkemizin dışa bağımlılığını bitirecek şekilde enerji üretmesi gerekiyor. Bu nedenle fuarda gerçekleşen 34 oturumda 172 konuşmacı ve 7700 katılımcı ile nükleerden petrole, güneş enerjisinden jeotermal enerjiye kadar tüm enerji türleri hakkında konuşuldu yeni iş birlikleri ve çalışmalar geliştirildi” diye konuştu.

12-mediumHEDEF GÜNEŞ ENERJİSİNDE TÜRKİYE’Yİ İLK SIRAYA TAŞIMAK

Birçok yeni oluşuma ev sahipliği yapan EIF’te Güneş enerjisi sektörünün gelişimine önderlik etmek amacıyla sektörün liderleri tarafından GÜYAD (Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği) kuruldu. Kuruluş açıklaması ve imza törenini EIF’te gerçekleştiren derneğin öncelikli amacı sektördeki sorunları çözmek ve yatırımları arttırmak. Doğru adımlar sonucu Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alabileceğini söyleyen GÜYAD üyeleri; “Sektörün gelişmesi amacıyla paydaşlarının tamamına fayda sağlamak için uzlaşılmış önerilere kılavuzluk yaparak yatırımcılara destek olmak adına adım attık” açıklamalarında bulundular.

EIF’in gelenekselleşen yarışması “Energy Challenge”ın da gerçekleştiği fuarda birinci bu sene de ODTÜ oldu. Keyifli anların yaşandığı yarışmaya ODTÜ, İTÜ, Erciyes, Batman ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi katıldı. Yarışmanın sponsoru olan OMV Petrol Ofisi AŞ’de gerçekleşecek oryantasyon programına katılım hakkına sahip olan öğrenciler ayrıca sektörün liderleri ile iş birliği yapma, sektörü tanıma ve kariyer planlamalarını geliştirme imkânını elde ettiler.

Halogen Free Kablo Nedir ? Özellikleri ve Standartları

$
0
0

Halojenden Arındırılmış (Halogen-Free) Kablolar
Yangın ihmal, kaza, bilgisizlik, koruma önlemlerinin alınmaması hatta doğa olayları sonucu bile karşılaşılabilme ihtimali olan bir hayat gerçeğidir. Bu gerçek karşısında ilk olarak önlem alınmalı daha sonra ihtimal karşısında ne yapılması ile ilgili bilgi alınmalıdır.
Özellikle büyük yerleşim alanlarında, konut ve iş yerlerinde çıkan yangınların önemli bir kısmı elektrik enerjisi aksamının teknik koşullara göre yapılmaması nedeni ile ortaya çıkarken, yapılardaki yanlış malzeme kullanımları maddi ve manevi kayıplara neden olmaktadır.
Yaşam alanlarımızı bir ağ gibi saran kabloların olası bir yangın durumunda, yaşamlarımız için tehdit oluşturmamasını sağlamak, kabloda kullanılacak malzemenin doğru seçimi ile sağlanabilir.

Yaşanan yangınlarda, kolayca alev alan ve etrafa zehirli gazlar yayan kablolar şüphesiz ki büyük kayıplara yol açmaktadır. Yanma kimyasal bir reaksiyondur. Bu reaksiyon sonucu yanan malzemelerin yapısında bulunan ve karbon içeren halojenler, insan sağlığını etkileyecek zararlı ve zehirli gazlara dönüşürken alevi ileterek yangının büyümesine neden olurlar. Yaşanan yangınların büyük bir çoğunluğunda, tesisatta yangına dayanıklı olmayan kablolar kullanıldığı takdirde yangının giderek büyüdüğü, daha da önemlisi bu kabloların yanmasıyla birlikte ortaya zehirli gazların çıktığı görülmüştür. Yangın ihtimali olan alanlarda kullanılacak kablolarda, alev iletmeme özelliği, halojensiz olma özelliği, yangına dayanıklılık özelliği ve düşük duman yoğunluğu özellikleri aranır.

2mkablo-lihchBütün bu özellikler değerlendirildiğinde halojenden arındırılmış (halogen free) tipteki kabloların tesisatlarda kullanımı, can ve mal güvenliği için oldukça büyük bir öneme sahiptir.

PVC-HFFR Kablo Görseli

 Halojenden Arındırılmış (Halogen Free) Kablolar

Halogen Free Flame Retardant (HFFR) halojenden arındırılmış, alev geciktirici özelliğe sahip kablolar, PVC kabloların yangın esnasında çıkarmış oldukları yoğun duman ve hidroklorik asit, karbonmonoksit, karbondioksit gibi zehirli gazları çıkarmazlar. Bu kablolar yapılarında, flor, klor, iyot, brom ya da astatin gibi zararlı bileşenler bulundurmadıkları için alev ile temas durumunda herhangi bir toksik gaz açığa çıkarmazlar. Buna bağlı olarak elektronik cihazlarda ve metal aksamlarda korozyon yani oksitlenmeye de sebebiyet vermezler. Alev geciktirici özelliklerinden dolayı alevlerin azalması ve sönmesi durumunda alev almış bu kablolar kendiliğinden söner ve yangını büyütmezler. Düşük duman yoğunluğu özelliği, tahliye sırasında kurtarma ekipleri ve yangın söndürme çalışanlarına kolaylık sağlar.
Halojenden Arındırılmış Kabloların Kullanım Alanları

►Hastaneler
►Okullar
►Alışveriş merkezleri
►Sinema ve tiyatro salonları
►Metro ve karayolu tünelleri
►Hava alanı terminal binaları
►Oteller
►Yüksek binalar
►Toplu konutlar
►Uçaklar
►Demiryolları

Alçak gerilim kablo konusunda sektöre öncülük eden 2M Kablo, yangın oluşma riski olan alanlarda kullanılacak kablolar için Firekab markalı ürünlere sahiptir ve bu ürünlerde kullanılan en önemli malzeme halojen içermeyen dış kılıf ve izolasyon plastiklerdir.

2M Kablo tarafından üretilen Firekab ürünleri, insanların yoğun olarak bulunduğu veya değerli eşyaların olduğu akıllı veya yarı akıllı binalar, hastaneler, sinemalar, tiyatrolar, okullar, alışveriş merkezleri, havaalanları, fabrikalar gibi yerlerde yangın alarm sistemleri, yangın sırasında çalışması gereken cihazların kontrolü/beslemesi, acil aydınlatma, takip ve tahliye için gerekli cihaz ve donanımların çalışması ve uyarı sistemleri gibi fonksiyonu belirli bir süre sürdürmesi gereken sistemlerde kullanılırlar.

Alev İletmeyen Halojensiz Kabloların Testleri
Kabloların sorunsuz çalışması ve işlevlerini kontrol etmek için uluslararası standartlarda yangın testleri bulunmaktadır. Bu testler yangına dayanıklı kabloların üretiminden sonra kabloya uygulanır ve olası bir yangın anında kabloların davranışları gözlemlenir. Temel olarak uygulanan ilk test, IEC 60332-1 standardı ile uluslararası alanda uygulanan alev iletmeme testidir.

1. Tek kabloda Dikey Alev testi (IEC / EN 60332-1)
HFFR kablolarda kullanılan malzemeler zor alev alır, ateşin yayılması oldukça yavaştır ve alev kesildiğinde kendiliğinden söner. Bu test ile tek damarlı ve demet halindeki kabloların bu özellikleri kontrol edilir.

Test aşağıdaki gibi gerçekleştirilir:

600 mm uzunluğundaki test numunesi, ön tarafı açık metal bir hücreye dik olarak iki ucundan
sabitlenir. Alev uzunluğu 170-190 mm olan, gaz beki numunenin en altından 75 mm
yukarıya, 45 derecelik açı ile yerleştirilir. Test süresi kablo çapına bağlıdır. Alevin tamamının
sönmesinden sonra, kömürleşmiş bölüm, üst kıskacın alt kenarından en az 50 mm uzaklıkta ise test başarılıdır.

2mkablo-60332-1-2

 2- Demet Kabloda Dikey Alev testi (IEC 60332-3-22 testi (CAT A) / IEC 60332-3-23 testi (CAT B) / IEC 60332-3-24 testi (CAT C)

Tek başına dururken kablonun alev karşısında tepkisinin ölçülmesine rağmen demet halinde bulunan kabloların aleve verecekleri tepkiler değişmektedir. Bu durumda IEC 60332-3 standardında belirlenmiş olan testler yapılır ve kablolar bu standardın içerdiği belli kategorilere ayrılır.

Test aşağıdaki gibi gerçekleştirilir:

Kablodaki metalik olmayan (yanıcı) kısmın litre/m cinsinden değerine bağlı olarak numune miktar tayin edilir. Her bir numune uzunluğu 3,5 m olup demet halinde döşenir. Kapalı bir odada (rüzgarın hızı 8 m/s’den küçük olmalıdır) hava akışı sağlanarak yanma gerçekleşir. Test süresi kategori C ve D için 20 dk, kategori AF/R, A ve B için 40 dakikadır. Yanma ve kılıfın zarar görme mesafesi max. 2.5 m olmalıdır. 1 metre genişliğinde, 2 metre derinliğinde,
4 metre yüksekliğindeki test odasının arka kısmına çelik merdiven sabitlenir. Test odasının tabanında 5000 lt/dk’lık bir hava akımı olmalıdır. Kablo numunelerinin boyu 3,5 metre olmalıdır ve aşağıdaki tabloya göre (kategori türüne göre) numune sayısı ve test süresi belirlenmelidir. Test numuneleri genişliği 300 mm geçmeyecek şekilde merdivene bağlanır. Odanın tabanından 600 mm yukarısında bir propan gaz beki olmalıdır. Test süresi bittikten 1 saat sonra alev hala sönmemiş ise söndürülerek test sonlandırılır. Deney numunesinde ölçülen en büyük kömürleşmiş kısım, alevin başlangıç noktasından ölçülerek 2,5 metreyi geçmemelidir.

iec-standardi_yangina-dayanikli-kablo-testleri-jpeg

3. Duman yoğunluğu testi (IEC 61034 -1/2/ VDE 0472 PART 816)

Yangın esnasında insanların dumandan boğulmamaları için duman yoğunluğu belirli bir seviyenin altında ve ışık geçirgenliği belli bir seviyenin üstünde olmalıdır. Bu test ile HFFR kabloların duman yoğunluğu kontrol edilir.

2mkablo-ts-en-60332-3Test aşağıdaki gibi gerçekleştirilir:

Test odası 27 m3 hacmindedir. Bu odanın içinde yaklaşık 2,15 mm yüksekliğinde 100 W’lık halojen bir lamba (ışık kaynağı) ve aynı yükseklikte ışık kaynağının karşısında selenyum foto-elektrik hücresinden oluşur. Dumanın dağılımını sağlamak için bir vantilatör kullanılır. Kabloyu yakmak için ise bir tepsi içine alkol karışımı konur. Test numuneleri 1 metre uzunluğundadır. Numune sayısı kablo çapına göre belirlenir. Numuneler alkol tepsisine yatay olarak sabitlenip, vantilatör çalıştırılır ve alkol tutuşturularak test başlatılır. Duman yoğunluğu, gelen ışığın yoğunluğunu ölçen fotoelektrik hücresi ile belirlenir. Test, ateş kaynağı söndükten sonra 5 dakika boyunca ışık iletiminde bir düşme olmazsa veya test suresi 40 dakikayı geçerse test sonlandırılır. Işık iletimi %60’dan az olmamalıdır.
2mkablo-ts-en-61034

 4. Yanma sonucu çıkan halojen gaz miktarı tayini (IEC 60754-1, IEC 60754-2)

Yangın kablolarında kullanılan polimer malzemelerin yanma sırasında çıkardıkları halojen gaz miktarını ölçer. Halojen asit gazları, flor, klor, brom ya da iyot gibi elementler içerir.
HFFR kablolar zehirli ve aşındırıcı gazların açığa çıkmasına neden olmaz. Bu özellik, kapalı ortamlarda ölümle sonuçlanan olaylara, metalik yüzeylerin aşınmasına ve bozulmalarına sebep olmaz.

2mkablo-halojen_asit_testi

 Yangın Oluşması sonucu tehlikeli olan 3 değer vardır. Bunlar;

Isı: Yangın başlangıcından itibaren yangın alanında sıcaklık hızlı bir şekilde yükselir. Kablonun işlevini sürdürebilmesi için yüksek sıcaklıklarda gerekli dayanıma sahip olması gerekmektedir.

Alev: Alevlerin dağılımı yangını büyük alanlara taşımaya sebebiyet verirken, insan biyolojisi için tehdit durumundadır. Dolayısıyla alevlerin taşınmaması ve sıçramaması kablolar açısından çok önemlidir.

Duman: Yeterli oksijen bulamamış, tamamlanmamış bir yanma olayında açığa çıkan gazların havada oluşturduğu bulut kütlesidir. Duman görüşü azaltmasının yanında, nefes almada güçlük ve içerdiği zararlı maddelerin boğucu etkisiyle yangın sırasında önlenmesi gereken bir olaydır. Halojensiz malzeme kullanımı, bu duman içinde bulunan sağlığa zararlı maddelerin azalmasını sağlar.
Halojensiz kablolar, yukarıdaki 3 önemli etkeni sınırlandırmak için aşağıda belirtilen alanlarda kullanılır:

►Yangın ihbar ve alarm sistemleri
►Acil durum aydınlatma sistemleri
►Acil anons sistemleri
►Yangın suyu sistemleri
►Yangın kaçış yolu aydınlatması
►Pozitif basınçlandırma fanları
►Duman ve ısı egzost fanları
►İtfaiye asansörleri
►Tahliye amaçlı asansörler.

 yangina_dayanikli_kablolar_firekab_


Katar’ın Yeni Tünel Ve Raylı Sistem Projesinin Kırmızı Güney Hattı, Anel Grup’un Elektrik Ve Mekanik Sistemleri İle Çalışacak

$
0
0

anel-grup-4-mediumUluslararası standartlarda büyük projelere imza atan Anel Grup, Katar’da yapımına başlanan 28 km uzunluğundaki ‘Qatar Rail Red Line Güney Metro ve Güney Yükseltilmiş Hemzemin projelerinin ’ elektrik ve mekanik işleri için çalışmalarını sürdürüyor.

Qatar Rail Red Line Güney Metro projesi 5  istasyon, 28 km. tünel, 4 switchbox, 1 launchbox, 4 acil çıkış ve 32 yaya geçişinden oluşuyor. Qatar Rail Red Line Güney Yükseltilmiş & Hemzemin projesi ise 5,8 kilometre uzunluğunda yükseltilmiş viyadük, 0,4 kilometre hemzemin hattı, 1 kilometre yer altı hattından oluşuyor. Anel Grup, projelerin elektrik kısmında; aydınlatma ve priz tesisatı, aydınlatma kontrolü, merkezi batarya sistemi, elektrik dağıtım ağı, bina otomasyon kontrol, yangın algılama sistemi sağlayacak. Mekanik kısmında ise HVAC Havalandırma, HVAC Soğutma, NOVEC gazlı söndürme, yangın söndürme, sıhhi tesisat ve duman yönetim  sistemlerini yapacak.

qatarrail-projesi-mediumKörfez bölgesinin en önemli ulaşım ve altyapı projelerinden biri

Anel Grup, her iki projede toplam 404 beyaz yaka ve 1.393 mavi yaka çalışanıyla hizmet veriyor.  Toplam 181.000 m² alanda gerçekleştirilecek  her iki proje, Körfez bölgesinin en önemli ulaşım ve altyapı projelerinden biri olarak görülüyor.

Yüksek Mühendislik Gücü

 

Sınırlı sayıda erişim noktası, karanlık çalışma ortamı, iletişim güçlüğü ve çalışma sahasının uzunluğu nedeniyle zorlu bir süreç olan tünel projelerinde, tüm sistemlerin birbirleriyle entegre ve hatasız çalışması yolcu ve sistem güvenliği açısından önem taşıyor. Özellikle tünel inşaatı için uluslararası standartlara uygun malzeme temini ve taşıma koordinasyonu, çalışanların verimli çalışması için uygun dinlenme alanları, acil durumlarda tahliye planlarının geliştirilmesi ve ilkyardım uygulamaları, yeterli aydınlatma ve havalandırmanın kontrolü, tünel içi yeraltı sularının kontrollü tasviyesi, yanmaz özellikli boya ve diğer maddelerin temini vb. konular önemli ve dikkat edilmesi gereken iş süreçlerinden bazıları.

anel-grup-1-medium2022 FİFA Dünya Kupası öncesi işler hale gelecek

 

Körfez Bölgesi’nin hızla gelişen ülkelerinden ve 22. Dünya Kupasının adresi olarak seçilen Katar’ın başkenti Doha ulaşımının can damarı olacak  Doha Metro Projesi 2022 FIFA Dünya Kupası için ülkeye gelecek sporseverlerin de başlıca ulaşım aracı olacak.  Projenin 1. fazının 2020 yılında  tamamlanması hedefleniyor.

TEMSA ve ASELSAN ortak üretimi ilk yüzde 100 milli elektrikli otobüs Avenue EV “yola çıktı”

$
0
0

1481106135_tskgvgenelmuduruorhanakbas_sabanciholdingceozaferkurtul_bilimsanayiteknolojibakanidr-farukozlu-mediumTürkiye otobüs pazarının lider markası TEMSA ve Türk Savunma Sanayisinin lider kuruluşu ASELSAN güçlerini birleştirdi. İki kuruluş, Türk otomotiv sanayiinde ilk %100 yerli elektrikli otobüsü Avenue EV’i geliştirdi.

Çevreci ve yenilikçi özellikleriyle dikkat çeken Avenue EV; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Orhan Akbaş, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Üçüncü, Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Hacıkamiloğlu, TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, ASELSAN Genel Müdürü Dr. Faik Eken ve ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Y. Suat Bengür’ün katılımıyla tanıtıldı. 

Yenilikçi elektrikli otobüs Avenue EV’i geliştirmek için iş birliği yapan Sabancı Holding kuruluşu Türkiye’nin lider  otomotiv şirketlerinden TEMSA ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın bir kuruluşu ve  Türkiye’nin öncü savunma sanayi firması ASELSAN, 7 Aralık’ta Sabancı Center’de düzenledikleri basın toplantısında Avenue EV’in öne çıkan özelliklerini davetlilerle paylaştı.

DCIM100GOPROGOPR0221.8 dakikada tam şarj

Global ihtiyaçlar göz önüne alınarak, çevreci bir bakış açısıyla geliştirilen Avenue EV, fosil yakıt yerine sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan elektrikle çalışıyor. 8 dakikada tam şarja ulaşabilen hızlı şarj özelliği sayesinde duraklarda kısa süreli şarjlarla kesintisiz hizmet sunuyor. Elektrikli çekiş sistemi ile sıfır karbon emisyonuna sahip çevreci otobüs, aynı zamanda sessiz, konforlu, yüksek performanslı ve son teknolojiyle donatıldı. Klima sistemleri ile yolcu kabini hem soğuk hem de sıcak havalarda konforlu seyahat imkânının yanı sıra araç içi internet ve veri bağlantısı opsiyonu da sunuyor. Avenue EV; 35 oturan, 52 ayakta ve 1 tekerlekli sandalyeli yolcu alabiliyor. Geniş iç hacme sahip Avenue EV, ASELSAN’ın geliştirdiği yüksek verimli, hafif ve yüzde 100 yerli elektrikli çekiş sistemi sayesinde uzun süre bakım gerektirmeden yüksek verimle hizmet verebiliyor. Araç, tek sarjla 50-70 km gidebiliyor.

1481106105_avenue_ev__2_-mediumTEMSA bizim gurur kaynağımız

 

Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul basın toplantısında şunları söyledi: “Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yenilikçi ve konforlu TEMSA marka araçların 66 farklı ülkeye ihraç edilmesinden büyük gurur duyuyoruz. Türkiye’de yerleşik 243 Ar-Ge merkezi içerisinde en iyi uygulama örnekleri arasında yer alan TEMSA Otobüs Ar-Ge merkezi Sabancı Topluluğu için büyük bir gurur kaynağıdır. Sabancı Topluluğu olarak inovasyon ve AR-GE bizim çok önem verdiğimiz iki konu… Faaliyet gösterdiğimiz her alanda ülkemize, çevremize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza değer katmak en büyük önceliğimizdir. Bu anlayışla, bizimle aynı yaklaşıma sahip tüm şirketlerle iş birliği yapmaktan gurur duyuyoruz. İşte TEMSA ve ASELSAN’ın ortak çalışması ile geliştirilen yüzde 100 yerli Avenue EV modern şehirlere yakışan, ileri teknoloji ürünü, temiz ve sessiz bir şehir içi toplu taşıma çözümüdür. Yüzde 100 Türk mühendislerince geliştirilen bu otobüs; yüksek verimli, hafif ve yüzde 100 yerli çekiş sistemiyle dikkat çekiyor. Bu başarılı iş birliği bize büyük gurur veriyor.”

ASELSAN Türkiye’de yapılamayanı yapıyor

ASELSAN Genel Müdürü Dr. Faik Eken ise şunları dile getirdi: “ASELSAN olarak 41 yıl önce kurulduğumuz günden beri hep Türkiye’de yapılamayanı yapmaya odaklanıyoruz. 2015 yılında TEMSA ve ASELSAN ekiplerimiz, TÜBİTAK TEYDEB desteği de alarak başlattıkları proje ile belediyelerin şehir içi toplu taşıma ihtiyacını karşılayabilecek özgün bir otobüs geliştirdi. ASELSAN olarak; elektrik motorunu, motor sürücü birimini, araç kontrol birimini, sürücü gösterge panelini, güç kontrol birimlerini, araç batarya yönetim sistemini özgün olarak 10’dan fazla sayıda yerli alt yüklenicimiz ile tasarladık ve yerli üretme imkânı kazandık. Geliştirilen otobüste yeni bir teknik olan bataryaların hızlı şarj imkânı bulunmakta ve bu sayede otobüsler rotalarında belirlenecek duraklarında çok kısa sürede tam şarjlı hale gelebilmektedir. Bu proje Türkiye’nin kendi elektrikli araçlarını, otobüslerini, otomobillerini geliştirebileceğini göstermesi açısından çok önemli bir örnek teşkil etmektedir.”


1481106109_avenue_ev__4_-mediumTEMSA’nın ihracat oranını %80’e çıkartmak için çalışıyoruz

Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Hacıkamiloğlu sanayi grubu olarak global şirketlerle rekabet içerisinde olduklarını aktarırken, sözlerine şöyle sürdürdü: “Endonezya’dan Amerika’ya ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturuyoruz. Bunu milli bir görev ve sorumluluk bilinciyle yapıyoruz. Çünkü, biz Türkiye’ye inanıyor ve güveniyoruz. Kendimizi Türkiye’nin Sabancı’sı olarak adlandırıyoruz. Türkiye’nin rekabetçiliğinin de ancak katma değerli üretimle mümkün olduğunu biliyor ve bunun için çalışıyoruz. Her yıl 400 milyon USD yatırım yapıyoruz. Tamamen Türk mühendislerinin eseri olan ürünümüzün de müşterimize sunmaktan büyük gurur duyuyoruz. Umuyoruz ki, bu ürünümüz de global pazarlarda kendine yer bulacak ve TEMSA’nın bayrağını daha da yukarıya taşıyacak. Önümüzdeki dönemde TEMSA’nın bugün %50’lerde olan ihracat oranını %80’lere çıkartmak için canla başla çalışıyoruz. Bunu da bugün lansmanını yaptığımız ürünler gibi katma değerli ürünlerle başaracağız.”

ASELSAN ve TEMSA iş birliği yeni bir dönemin başlangıcını müjdeliyor

“Yüzde yüz yerli ilk elektrikli otobüs üretimi gerçekleştiren ve Türk otomotiv sanayiinde yeni bir dönemin de başlangıcını müjdeleyen bir şirketin genel müdürü olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum” açıklaması ile konuşmasına başlayan TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, “Yüksek performanslı ve yeni nesil Avenue EV’i Türk Savunma Sanayisinin lider kuruluşu ASELSAN ile birlikte geliştirdik. İki lider kuruluş bu süreç içerisinde büyük bir uyum içinde çalıştı. Bu iş birliğimiz sadece elektrikli otobüs üretimi boyutunda da kalmayacak ve sürdürülebilir bir dünya için, çevreye duyarlı ürünler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Çelik, Avenue EV’in öne çıkan özellikleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

 

Avenue EV şehirlere yeni bir soluk getirecek 

Dinçer Çelik, ürünün özellikleriyle ilgili şunları söyledi: “Şehirler giderek daha kalabalıklaşırken, ulaşım ihtiyaçları artarken, daha çevreci ulaşım araçları da önem kazanıyor. Daha temiz bir dünya için yenilikçi ve çevreci ürünlerimizi hız kesmeden devreye alıyoruz. Bugün sizlere tanıttığımız Avenue EV de, ASELSAN ile ortak geliştirdiğimiz yüksek performanslı, verimli ve çevre dostu bir elektrikli otobüs. Yüzde yüz yerli teknolojiyle üretilmiş Avenue EV’i farklılaştıran en önemli özellik sadece 8 dakika gibi bir sürede şarj olup, uzun menzil yol alabilmesi. Yalın tasarımı ve düşük bakım gereksinimi ile tüm yol koşullarında üstün performans gösterebiliyor. Daha geniş iç hacmiyle daha fazla yolcu alabilen, sessiz, konforlu ve verimli bir otobüs. Şehirlere yeni bir soluk getirecek, hem gürültü hem çevre kirliliğini azaltmaya katkıda bulunacak bir ürünü sizlere duyurmaktan gurur duyuyorum.”

ASELSAN proje kapsamında yerli elektrikli çekiş sistemi geliştirdi

ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı ve Ulaşım Güvenlik Enerji Trafik Otomasyon ve Sağlık Sistemleri (UGES) Sektör Başkanı Y. Suat Bengür, lansmana katılan davetlilere ASELSAN tarafından geliştirilen yerli elektrikli çekiş sistemini oluşturan çok fazlı motor ve motor sürücü, araç kontrol bilgisayarı, Yüksek Güç Dağıtım Birimi ve DC/DC çevirici birimlerini tanıttı. Bengür, TEMSA ile birlikte yürütülen projede yakalanan uyumdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek ASELSAN çekiş sistemlerinin kullanılacağı başka projelerde de birlikte çalışmayı planladıklarını belirtti.

 

 

TEMSA Otobüs hakkında:

TEMSA, kurulduğu 1968 yılından bu yana yenilikçi ve gelişen yapısıyla Türkiye’nin lider otobüs şirketlerinden biri haline gelmiştir. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ve Amerika pazarlarında da yükselen Temsa, kendi markası ile otobüs ve midibüs segmentinde üretim ve ihracat yapmaktadır.

TEMSA, Adana’da bulunan 555 bin metrekarelik alana sahip üretim tesislerinde, 1.500’den fazla çalışanıyla 4.000 adet Otobüs, Midibus ve 7.500 adet hafif kamyon olmak üzere yılda tek vardiyada, toplam 11.500 adet araç üretim kapasitesine sahiptir.

Her segmente uygun ürün gamına sahip olan TEMSA, değişen şartlara ve müşterilerinin taleplerine göre hizmet verebilme kapasitesine sahiptir. Ürün gamlarını düzenli olarak geliştiren TEMSA; Adana Üretim Tesisinde, Maraton, Safir Plus şehirlerarası yolcu ve turizm otobüsleri, Prestij, Opalin midibüsleri ile özellikle şehir içi toplu taşımacılık için geliştirilen Avenue, Tourmalin otobüslerini, ayrıca Amerika için TS45, TS35, TS30 ve Avrupa için Avenue, LD, HD, Midi Coach segmentinde ise MD9, MD7 otobüslerini üretmektedir.

Akıllı Otobüs iBUS ve Elektrikli araçlar ile birlikte ulaşımda önemli yenilikleri beraberinde pazara sunarak müşteri beklentilerini farklı bir boyuta taşıyan TEMSA, toplu ulaşımda da dijitalleşme dönemine öncülük etmektedir.

TEMSA hakkında detaylı bilgi için: http://www.temsa.com

 

ASELSAN hakkında:

ASELSAN, Türkiye’nin en büyük ve teknolojik derinliğe sahip savunma sanayi kuruluşudur. ASELSAN, Seyrüsefer ve Aviyonik Sistemleri, Askeri Haberleşme Sistemleri, Radar ve Elektronik Harp Sistemleri, Elektro-Optik Sistemleri, Savunma ve Silah Sistemleri, C4ISR Sistemleri, Deniz Savaş Sistemleri, Profesyonel Haberleşme Sistemleri, Akıllı Ulaşım Sistemleri, Güvenlik Sistemleri, , Enerji ve Güç Yönetimi Sistemleri, Ücret Toplama ve Trafik Yönetim Sistemlerinin tasarımı, geliştirilmesi, imalatı, sistem entegrasyonu, modernizasyonu ve satış sonrası hizmetleri alanlarında teknoloji merkezi konumundadır. Bir milyar ABD dolarının üzerinde yıllık cirosu olan ve ihracatını sürekli arttıran ASELSAN, düzenli olarak dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi listesinde yer almaktadır.

ASELSAN hakkında detaylı bilgi için: www.aselsan.com.tr

Dünya Devi Fg Wilson, 2017 Global Toplantısını İstanbul’da Yaptı

$
0
0

fg-wilson-turkiye-ve-bolge-ceosu-koksal-er-fg-wilson-genel-muduru-ann-mediumİngiltere merkezli dünya devi FG Wilson, global toplantısını FG Wilson Türkiye Genel Merkezi’nde yaptı. Dünyada 50. yılını kutlayan Avrupa’nın en büyük, dünyanın önde gelen jeneratör sistemleri markası FG Wilson, İngiltere’den gelen üst düzey yetkilileriyle İstanbul’da bir araya geldi.

‘FG Wilson Türkiye ve Bölge CEO’su Köksal Er’in evsahiplilğinde gerçekleşen ve üç gün devam eden toplantılarda FG Wilson Genel Müdürü Ann Brown, FG Wilson FZE Başkanı Alok Rawat ile İngiltere FG Wilson yetkilileri bir araya gelerek 2017 vizyon değerlendirmesi yaptı.

fgw_logoHEM TÜRKİYEDE HEM DÜNYADA PAZAR LİDERİ FG

FG Wilson global toplantısının ardından Köksal Er, dünyada 11,5 milyar dolara çıktığı tahmin edilen jeneratör pazarının Türkiye’de yaklaşık 330 milyon dolar büyüklüğünde olduğunu, artan global ve yerli yatırımların kesintisiz enerjinin garantörü olan jeneratör pazarının büyümesini hızlandırdığını belirtti.

fg-wilson-jenerator-setleri-mediumTÜRKİYE JENERATÖR PAZARI 200 MİLYON DOLAR BÜYÜYECEK

FG Wilson Türkiye ve Bölge CEO’su Köksal Er: “Türkiye ve bölgede operasyonlarını yürüttüğümüz dev markamız FG Wilson’ın globalde en üst düzey yetkililerini Türkiye Genel Merkezimizde ağırlamaktan mutluluk duyduk. Bu, küresel ve bölgesel merkez yönetimlerinin Türkiye’yi ve bölgedeki konumunu çok önemsediğini ve 2017 için pazarımıza ne kadar önem verdiğini kanıtlıyor. 2016 değerlendirme sonuçlarımız çerçevesinde Türkiye ve bölge piyasalarıyla yatırımları dikkatle inceleyip değerlendiriyoruz.”dedi.

 Er şöyle devam etti: “Dünya nüfusunun yüzde 70’i şehirlerde yaşamayı tercih ederken giderek artan enerji ihtiyaçlarına en başarılı ve kesintisiz çözümleri 1966’dan beri yaptığımız gibi sunmaya devam edeceğiz. Türkiye jeneratör pazarının teknoloji ve tüketici talebindeki farklılıklara bağlı olarak kabuk değişimini sürdüreceğini ve önümüzdeki 5 yıllık süreçte 330 milyondan 500 milyon dolara çıkacağını tahmin ediyoruz. FG Wilson olarak global pazar lideriyiz, Türkiye pazarındaki büyümemizi de her yıl artırarak devam ettiriyoruz. Özel proje uygulamalarımız ve nitelikli yatırımlara sunduğumuz faydalı çözümlerle Türkiye’de yüzde 30 büyüklüğünde bir pazar payına sahibiz ve en çok tercih edilen marka konumundayız. Bizim için önemli olan ‘lider olmak’ değil ‘lider kalmak.’ Bu yüzden ekibimizin gelişimine çok önem veriyoruz.”

Enervis, Türkiye’den 20 Sanayi Kuruluşunu Almanya’da Buluşturdu

$
0
0

1481092946_eneffturn2Alman enerji devi EWE AG, Alman Çevre Bakanlığı’nın hibe desteği ile başlattığı “Türkiye’de Enerji Verimliliği – EnEffTurN (Energy Efficiency in Turkey Now)” projesine atölye çalışmalarıyla devam ediyor. İlki Türkiye’den 20 sanayi kuruluşunun teknik yöneticilerinin katılımıyla Almanya’nın Bremen şehrinde düzenlenen çalışmaların ikincisinin Şubat ayında yapılması planlanıyor. Enervis ve EWE AG’nin enerji verimliliği uzmanlarının ortak moderatörlüğü ve sunumuyla gerçekleştirilen atölye çalışmalarının ikincisinde de katılan firmaların enerji verimliliği etüdünün ardından, verilerin değerlendirilmesi amaçlanıyor.

Almanya’nın en büyük enerji şirketlerinden olan EWE AG’den aldığı birikimle Türkiye’de enerji verimliliği alanında projeler geliştiren, EWE Turkey Holding A.Ş. iştiraklerinden Enervis, “Türkiye’de Enerji Verimliliği” (EnEffTurN) projesi kapsamında, Alman Çevre Bakanlığı’nın hibe desteği ve EWE AG’nin koordinatörlüğünde bir atölye çalışması gerçekleştirildi. Almanya’nın Bremen şehrinde, Enervis ve EWE AG’nin enerji verimliliği uzmanlarının ortak moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalışma, elektrik ihtiyacını çatısına ve çevresine kurulmuş olan Fotovolkaik (PV) panelleriyle tedarik eden dünyanın ilk futbol stadyumu Bremen Weser Arena’da düzenlendi. Bursa ve Gebze’den toplamda 20 sanayi kuruluşunun teknik yöneticilerinin katılım gösterdiği etkinlikte, Türkiye ve Almanya’da enerji verimliliği değerlendirildi. Etkinlikte ayrıca katılım gösteren işletmelerin enerji kullanıcılarının belirlenmesi, ölçüm noktalarının tespiti, enerji tüketimini etkileyen parametreler ve performans göstergelerinin belirlenmesi gibi aktiviteler gerçekleştirildi.

1481092946_eneffturn1Türkiye’den 20 sanayi kuruluşunun teknik yöneticileri enerji verimliliği hakkında bilgilendirildi

Atölye çalışmasına katılanlar, EWE AG enerji verimliliği uzmanları tarafından özel olarak hazırlanmış, işletmelerin enerji tüketim profillerinin profesyonel olarak analiz edilebildiği excel dokümanları üzerinden uygulamalar yapma fırsatı buldu. Çalışma kapsamında Weser Arena’yı da gezme fırsatı bulan katılımcılar, stadyumun tesisleri ve Fotovoltaik (PV) teknolojisi hakkında bilgiler edindi. Atölye çalışması kapsamında, Avrupa’nın en büyük fotoğraf baskı tesisi olan CEWE firmasına da bir teknik gezi düzenlendi. Teknik gezide katılımcılara enerji yönetimi ve sürdürülebilirlik stratejisi hakkında verilen bilgilerin yanı sıra, EWE AG’nin CEWE firmasına sunduğu hizmete dair de bilgiler paylaşıldı.

Yapılan ilk çalışmanın ardından katılımcı firmalarda ön enerji etütleri gerçekleştirilecek işletmelerin enerji verimliliği potansiyelleri ve verimlilik artırıcı proje fırsatları incelenecek. Şubat’ta yapılması planlanan ikinci atölye çalışmasıyla gerçekleştirilen enerji etütlerinin değerlendirilmesi yapılacak. Enervis, “Türkiye’de Enerji Verimliliği” projesi kapsamında atölye çalışmalarının devam etmesini ve Türk katılımcılara enerji verimliliği hakkında önemli bilgiler aktarmayı amaçlıyor.

1481092946_eneffturnEnervis Hakkında:

Enervis 85 yıllık deneyime sahip EWE AG’nin enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiler alanlarındaki know-how’ı ile Türkiye’de sahip olunan sektörel bilgi birikimi, tecrübeli insan kaynağı ve gelişmiş teknolojik altyapıyı birleştirerek Türk halkı ve sanayisinin hizmetine sunmaktadır. Sanayide ve binalarda enerji verimliliği, taahhütü, yenilenebilir enerji uygulamaları ve danışmanlığı, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemleri kurulum danışmanlığı, teknik mesleki eğitim ve sertifikalandırma, doğal gaz sayaç kalibrasyonu konularında faaliyet gösteren Enervis, 277 çalışanı ile enerji hizmetleri sektörünün öncü kuruluşları arasında yer almaktadır.

Philips Aydınlatma, Cakarta’da dünyanın en büyük bağlantılı sokak aydınlatma sistemlerinden birini kuruyor

$
0
0

1481703026_philips_citytouch_jakarta_img01-mediumCakarta, şehir genelinde hızla kurulumu yapılacak yaklaşık 90.000 bağlantılı sokak lambası ile akıllı şehir olma yolunda dev bir adım atıyor.

Cakarta, Endonezya – Aydınlatmada dünya lideri Philips Aydınlatma (Euronext Amsterdam kodu: LIGHT), Cakarta’nın sokak aydınlatma sistemi dönüştürüyor. Cakarta’nın akıllı şehre dönüşümünde mihenk taşı niteliğindeki bu gelişme ile enerji tasarruflu LED’lerden oluşan yaklaşık 90.000 sokak lambası, Philips CityTouch aydınlatma yönetim sistemine bağlanıyor. Projede, sadece yedi ayda günde yaklaşık 430 aydınlatma noktası bağlaması hedefleniyor. Bu özelliğiyle Cakarta projesi, dünyada sokak aydınlatması alanında bugüne kadar gerçekleştirilen en hızlı donanım iyileştirme ve uzaktan yönetim projesi olarak öne çıkıyor.

DKI Cakarta Yönetimi’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Birkaç yıldır sokak aydınlatması gibi kamu hizmetlerini ivedilikle iyileştirme konusunda yoğun çalışmalarda bulunuyoruz. Amacımız, Cakarta’yı vatandaşlarımıza gece-gündüz güvenli ve daha konforlu bir yaşam sunan, her şeyin birbirine bağlı olduğu akıllı bir şehir haline getirmek. Ayrıca, bağlantılı aydınlatma sayesinde enerji masraflarımızı azaltacağımızdan ve kamu hizmetlerimizi iyileştireceğimizden eminiz. Bu, Philips Aydınlatma ile birlikte çalıştığımız ilk proje değil. Daha önce Cakarta Ulusal Anıtı (Monas), Hotel Indonesia Kavşağı’ndaki ikonik Tugu Selamat Datang (Karşılama Anıtı) projeleri ve çeşitli kamusal alanların ve parkların aydınlatmasında da işbirliği yapmıştık.”

Tüm şehrin aydınlatması birbirine bağlı olacak

Dokuz milyonu aşkın nüfusa sahip olan Cakarta, dünyanın en kalabalık ve en hızlı büyüyen şehirlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Bu projeden önce, şehirdeki sokakların ve kamusal alanların neredeyse tamamı, uzaktan izleme özelliği barındırmayan geleneksel aydınlatma teknolojileriyle ışıklandırılıyordu. Philips CityTouch teknolojisinin sunduğu en önemli avantaj, birbirine bağlı her bir aydınlatma noktasından elde edilen performans verilerinin şehrin aydınlatma genel merkezine (Sanayi ve Enerji Bakanlığı) veya aydınlatma operatörüne mevcut hücresel şebekeler aracılığıyla gönderilecek olması. Yetkililer, bu verileri kullanarak şehrin aydınlatma altyapısını takip edebilecek ve ışık seviyelerini her ilçenin ihtiyacına uygun olarak uzaktan yönetebilecek. Örneğin, Cakarta’nın aydınlatma genel merkezi, trafiğin akıcı olduğu bir akşamda ışığı yüzde 50 oranında kısarak ekstra enerji tasarrufu sağlayabilecek.

Philips Aydınlatma Endonezya Yönetim Kurulu Başkanı ve Direktörü Chandra Vaidyanathan, “Philips CityTouch sokak aydınlatma sistemi, 2012 yılında piyasaya sunulduğu günden beri 35 ülkede 700 projede kullanıldı. Karbon ayak izini azaltma konusunu birinci önceliği olarak belirleyen devletler, sokak aydınlatmalarını iyileştirerek yüksek enerji tasarrufu sağlayan bağlantılı aydınlatma teknolojileriyle donattılar. Entegre kablosuz bağlantı kabiliyeti sayesinde kolayca kurulabilen bu sistem, her bir sokak lambasının kendi performansını ve durumunu bildirmesi sayesinde bakım sürelerini de önemli ölçüde kısaltıyor. Dünyadaki 300 milyon sokak lambasından sadece yüzde ikisinde bu tür bir sistem kullanılıyor. Cakarta’ya yönelik bu ileri görüşlü akıllı şehir planı, Güneydoğu Asya’da öncü niteliğinde.” açıklamasında bulundu.

Cakarta’da kurulan sistem dünyanın en büyüklerinden biri olsa da, Philips CityTouch teknolojisi küçük veya orta büyüklükteki kümekentlere de ölçeklenerek önemli avantajlar elde edilmesini sağlayabilir. LED armatürler ile uzaktan izleme sistemini buluşturan Philips CityTouch aydınlatma yönetim sistemi, hem enerji hem operasyonel giderlerden tasarruf edilmesini sağlıyor.

Philips Aydınlatma Hakkında

Philips Aydınlatma (Euronext Amsterdam: LIGHT), aydınlatma ürünleri, sistemleri ve hizmetlerinde dünya lideridir. Aydınlatmanın üzerimizdeki olumlu etkilerine yönelik anlayışımız ve derin teknolojik bilgimiz sayesinde, ticari değer yaratan, zengin kullanıcı deneyimi sunan ve hayat kalitesini yükselten dijital aydınlatma yenilikleri sunuyoruz. Profesyonel ve tüketiciye yönelik pazarlara hizmet verirken tüm şirketlerden daha yüksek enerji tasarrufu sağlayan LED aydınlatma ürünleri satıyoruz. Bağlantılı aydınlatma sistemleri ve hizmetlerinde sektör lideriyiz. Işığı aydınlatmanın ötesine taşıyarak evleri, binaları ve kentsel mekânları dönüştürmede Nesnelerin İnterneti’nden yararlanıyoruz. 2015 yılında 7,5 milyar Euro değerinde satış geliri ettik ve şu an dünya genelinde 36.000 kişiyi istihdam ediyoruz. Philips Aydınlatma ile ilgili haberlere ulaşmak için http://www.newsroom.lighting.philips.com adresini ziyaret edin.

160. Yılında Siemens Türkiye’den ‘Topluma Katkı Raporu’ Siemens Türkiye 2023’te ‘karbon nötr’ şirket olacak

$
0
0

1479459175_sim_160_rgb-mediumBu yıl Türkiye’de 160. yılını kutlayan Siemens, Türkiye’nin sürdürülebilir gelişimine verdiği desteği, hazırladığı ‘Topluma Katkı Raporu’yla ortaya koydu.

‘Siemens Türkiye Topluma Katkı Raporu’, Siemens’in “Toplumda nasıl bir fayda yaratıyoruz, faaliyetlerimiz toplum için hangi noktalarda, nasıl bir değere dönüşüyor?” sorusuna cevap niteliği taşıyor.

Raporda Siemens Türkiye’nin gelecek hedefleri ve vizyonu da yer alıyor. Bu hedefler kapsamında Siemens Türkiye, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında karbon-nötr şirket olmayı hedefliyor.

Ekonomik faaliyetlerinin yanı sıra sağlıktan ulaşıma, istihdamdan çevreye pek çok alanda topluma katkı sağlayan çalışmalara imza atan Siemens, Türkiye’nin büyümesine ve gelişimine nasıl katkıda bulunduğunu detaylı bir şekilde ortaya koyan ‘Topluma Katkı Raporu’nu yayınladı. Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan rapor, “Toplumda nasıl bir fayda yaratıyoruz, faaliyetlerimiz toplum için hangi noktalarda, nasıl bir değere dönüşüyor?” sorularına yönelik detaylı bilgiler içeriyor.

1479459224_siemens_t__rkiye_y__netim_kurulu_ba__kan___ve_ceo_h__seyin_gelis-mediumTopluma Katkı Raporu hakkında bilgi veren Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, şirketlerin üretimi artırmak ve kısa vadeli finansal gelir elde etmek gibi geleneksel yöntemlerin ötesinde bir büyüme vizyonuna sahip olmaları gerektiğini belirterek; “Hepimiz çalıştığımız kurumların dünyamız için, yarınlarımız için, çocuklarımız için yarattığı gerçek toplumsal katkıyı ölçülebilir biçimde görmek ve bununla gurur duymak istiyoruz. Bu sebeple Siemens Türkiye olarak Türkiye’deki 160’ıncı yılımızda Siemens’in, ülkemizin sürdürülebilir gelişimine olan katkısını nicelik ve nitelik olarak ölçmek ve Türkiye’de yaptığımız çalışmaların ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve toplumsal hayata sağladığı katkıları somut bir biçimde ortaya koymak istedik. Ve gördük ki Siemens, Türkiye’nin gelişmesinde önemli bir iş ortağı konumunda yer alıyor” dedi.

2023’te ”karbon nötr” bir şirkete doğru

Küresel iklim değişikliği ile mücadele konusunda tüm dünyanın beraber harekete geçmesi amacıyla 2015 yılında imzalanan Paris anlaşması ile Türkiye de, 2030 yılına kadar sera gazı salımını yüzde 21 oranında azaltacağını açıkladı.

Bu kapsamda çevre ve doğal kaynak yönetiminde planlama, uygulama, izleme ve denetim konuları ön plana alınarak çevre, karbon ayak izi gibi kavramlar daha da önem kazanmaya başladı.

Sürdürülebilirlik kapsamında çevre ile ilgili de önemli çalışmalar ve projeler gerçekleştiren Siemens, hem kendi bünyesinde yaptığı düzenlemelerle hem de enerji verimliliğini artıran çevre dostu ürün portföyüyle küresel iklim değişikliğinin en önemli sebebi olan CO2 emisyonunun azaltılması için Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyor. Siemens, karbon ayak izini 2020’ye kadar yüzde 50 oranında küçültmeyi, 2023’te ise karbon-nötr seviyeye ulaşmayı hedefliyor.

Siemens, geliştirdiği yeni türbin sistemleriyle Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini yüzde 30’a çıkarma hedefine de katkıda bulunuyor.

Türkiye’nin yenilenebilir enerjisinin yüzde 10’unu hali hazırda Siemens türbinleri üretiyor.

Türkiye’nin ilk LEED Gold sertifikalı tesisine sahip olan Siemens Türkiye, kendi CO2 emisyonunu ve su tüketimini azaltacak çalışmalarla çevreye olan etkisini en aza indiriyor.

Çevre dostu ürünleri sayesinde Türkiye’nin CO2 emisyonunu yılda yüzde 1,7 oranında azaltmasına destek oluyor.

100’e yakın enerji verimliliği projesi ile çevreye 125.600’den fazla ağaç dikimine eşdeğer katkı sağlıyor.

1479459176_siemensbusinesstosocietyreport_tr_kapak-medium

ASTOR’DA HEDEF YÜZDE 40 BÜYÜME

$
0
0


1-4
Tüm dünyada enerji ihtiyacı gün geçtikçe artıyor. Açılan yeni pazarlar, farklılaşan ihtiyaçlarla birlikte enerji pazarı giderek artan bir büyüme ivmesi gösteriyor. En temel enerji kalemlerinden olan elektrik enerjisi ise bu büyümeden payını alıyor. Bu sene önemli gelişim gösteren elektrik enerji piyasası 2017 için de umutlu. Türkiye’nin dünya devleri ile mücadele eden markası Astor Transformatör ise 2017 yılında sektör ortalamasının üzerinde büyüme ile yüzde 40 büyüme hedefliyor.

Dünya’da enerji ile ilgili yeni pazarların açıldığını ve enerji sektörünün büyüme hızının artarak devam edeceğini söyleyen Astor A.Ş. Genel Müdürü Enver Geçgel; “2017 yılı şirketlerin ekonomik gücünün ve iş geliştirme faaliyetlerindeki yetkinliklerinin test edildiği bir yıl olacak. Bu nedenle tüm sektörleri ciddi bir sınav bekliyor. Tabi ki enerji ve elektrik sektöründe de durum aynı. Bununla birlikte yurt içinde, dünya ortalaması üzerinde artan elektrik ihtiyacı, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleşmesi ile yapması gereken yatırımlar, yenilebilir enerji yatırımlarının hız kazanması gibi nedenler 2016 yılında diğer sektörlere göre ortalamanın üzerinde ciro artışı yaşattı. Bu durum dünya genelinde de benzer olarak seyrediyor. Özellikle Afrika bölgesinde elektrik dağıtım ve iletim sistemlerinin yeni yeni kuruluyor olması buradaki ihtiyaçların 2016 yılında ciddi bir artış göstermesine neden oldu. Bizim tahminlerimiz 2017 yılı içerisinde de bu önemli artışın süreceği yönünde” dedi.

1-3SEKTÖR ORTALAMASININ ÜZERİNDE BÜYÜME HEDEFLİYORUZ

2017 yılında yeni fabrikanın hizmete girecek olması ile hedeflerini revize ettiklerini belirten Geçgel: “2017 yılı ASTOR için yeni bir kilometre taşı niteliğinde olacak. Bu yatırım ile Astor, 500 kV 500 MVA gücünde güç transformatörü üretmeyi hedefliyor. Ayrıca bu gerilim seviyelerinde reaktör üretimine de başlanılacak olması firmamızın hedeflerini gözden geçirmesi sonucunu doğurdu. 2017 yılında ilk 400 kV gerilim seviyesindeki güç transformatörü üretip satışını yapmak bizim için çok önemli. Yurt içi ve yurt dışında 154 – 500 kV gerilim seviyesinde güç transformatörü satışı yaparak sektör ortalamasının üzerinde büyümeyi hedefliyoruz. Bu nedenle 2017 yılının sonunda yüzde 40 seviyelerinde ciromuzda artış bekliyoruz. 2017 yılında tüm çalışma arkadaşlarımızın üstün çalışma gayretleri ile bu hedefe ulaşacağımıza inancım tam” dedi.

Untitled-1


Huawei, güneş enerjisiyle elektrik maliyetlerini azaltacak

$
0
0

1-1Huawei, yenilikçi güneş enerjisi çözümleri ile güneş enerjisi üretimini artırmayı ve ortalama elektrik maliyetini azaltmayı amaçlıyor. Huawei, Solar TR 2016 Konferansı’nda, verimliliği yüzde 2 ila yüzde 3 oranında artırabilen ürünlerini sundu ve yatırımcıların enerji maliyetlerini düşüren çözümleriyle 2017 yılında satış hacmini artırmayı planladıklarını açıkladı.

Huawei İstanbul Pullman Airport Hotel’de düzenlenen Solar TR 2016 Konferansı’nda güneş enerjisi alanındaki yenilikçi çözümlerini tanıttı. 30 KW, 40 KW ve 47 KW’lık dönüştürücülerini konferans katılımcılarına sergilediklerini aktaran Huawei PV Invertor Business Europe Türkiye Müdürü Jack Tong, sundukları ürünlerle yatırımcıların diğer çözümlerle kıyaslandığında Huawei ürünleriyle yüzde 2 ile 3 oranında enerji üretim artışı sağlayabileceğine dikkat çekti.

“Huawei’in büyük ölçekli PV tesisi projeleri alanına girmesinden önce, yatırımcımların çoğu geleneksel elektronik güç teknolojileri gibi merkezi çözümler kullanıyordu. Ancak Huawei’in güneş enerjisi alanına girmesiyle güç elektroniği teknolojisi ile bizim ICT teknolojisini bir araya getirdik.’’ Tong, Huawei’nin güneş enerjisi alanındaki en büyük katkısının, akıllı operasyon ve bakım ve yüksek verim sağlayan yenilikçi çözümleri olduğunun altını çizdi.

‘’Bu sayede yatırımcı, yönetim ekibi, güneş enerjisi tesisindeki bilgiye kolayca ulaşabiliyor. Bu da hem bilgiyi hem de tesisi daha kolaylıkla kontrol altında tutma olanağı sağlıyor.

Eskiden güneş enerjisi alanında merkezi çözümlere giden müşteriler artık artan sayıda bizim ürettiğimiz çözümlere yönelmeye başladı.”

Türkiye’nin güneş enerjisine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tong, Türkiye’nin geniş güneş enerjisi kaynaklarına sahip bir ülke olmakla birlikte, enerji açığı bulunduğunu da dile getirdi. Bu nedenle de güneş enerjisi gibi yenilenebilir bir enerjinin daha fazla kullanılmasının ve Türkiye’nin kendi kaynaklarında olan enerjinin desteklenmesi gerektiğini belirten Tong, “2016 yılı göz önünde bulundurulduğunda satışlarımızda 100 megawatlık bir hacme ulaşabileceğimizi düşünüyoruz’’ dedi.

‘’Yasa ve yönetmeliklerdeki değişiklikler nedeniyle 2017 yılı için hem Türkiye’nin kapasitesini hem de satış hacmimizi tahmin etmek çok zor. Ama yine de, pazar için hala iyimserliğimizi koruyoruz ve güneş enerjisi kurulu gücünün 1 GW’a ulaşacağını umuyoruz ” dedi.

Sektörün önemli temsilcilerinin üye olduğu uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu- Türkiye Bölümü (GÜNDER) ve Ulusal Fotovoltaik Teknoloji Platformu (UFTP) tarafından düzenlenen ve Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YGEM) tarafından desteklenen Solar TR 2016 konferansı ve sergisine pek çok önemli firma ve ziyaretçi katıldı.

1-2

SAP, PwC ve ACFE’den Enerji Sektöründe Suistimale Karşı Zirve

$
0
0

1-3Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri SAP, PwC ve Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği ( ACFE) ile birlikte, Türkiye’de ilk kez enerji sektörüne özel Suistimal Farkındalık Zirvesi düzenledi. Sait Halim Paşa Yalısı’nda gerçekleşen ve sektörün önemli enerji şirketlerinin yetkililerinin katıldığı zirvede, dünyada ve Türkiye’de enerji sektöründe iç ve dış suistimal vakalarına dair yapılan çalışmalar paylaşıldı, katılımcıların görüşleri doğrultusunda çözüm odaklı fikirler üretildi.

Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri SAP, PwC ve Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (ACFE) ile birlikte “Enerji Sektörü Suistimal Farkındalık Zirvesi” 30 Kasım’da düzenledi. Türkiye’de bu içerikte ilk kez düzenlenen ve sektörde hem iç hem dış suistimal kavramlarına verilen önemin artırılmasını hedefleyen Zirve’nin açılış konuşmalarını; SAP Türkiye Genel Müdürü Zeynep Keskin, ACFE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Oltulular ve PwC Türkiye Sorumlu Ortağı Murat Çolakoğlu yaptı. Kayıp kaçak oranının Türkiye genelinde istenilen noktaya gelebilmesi için, kurumlarda kaçakla mücadele stratejisinin belirlenmesinin önemine değinilen konuşmalarda, eğitim stratejisi ve teknoloji kullanımının da suistimali azaltmadaki rolü vurgulandı. SAP Türkiye Genel Müdürü Zeynep Keskin, suistimal önleme çözümlerinde en gelişmiş teknoloji platformunu benzer coğrafyalardaki süreç tecrübeleriyle birleştirerek, Türkiye piyasasına sunmaya hazır olduklarını açıkladı. PwC Türkiye Sorumlu Ortağı Murat Çolakoğlu ise gerçekleştirdiği konuşmada, hem şirketler bünyesindeki suistimal konuları ile hem de şebeke karşılığı olan kayıp kaçak konularıyla ilgili PwC olarak aktif bir şekilde çalıştıklarını ifade etti. Hayata geçirdikleri projeler ile edindikleri bilgi ve tecrübeyi kullandıklarını ve bu gibi önemli etkinlikler sayesinde farkındalık seviyesini artırmayı amaçladıklarını aktardı.

Potansiyel varsa suistimal de vardır!

PwC Türkiye tarafından yönetilen ve enerji sektöründe suistimal riskleri ve Türkiye elektrik dağıtım sektöründen örneklerin değerlendirildiği panelde; ADM ve GDZ İcra Kurulu Üyesi Serdar Marangoz, Aras EDAŞ Müşteri Teknik Hizmetleri Koordinatörü Fatih Yerkazan, Van Gölü EDAŞ Dağıtım Direktörü Ali Aydın, Enerjisa İç Denetim Başkanı Özge Aşçıoğlu ve Osmangazi EPSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Uğur Can Yoldaş tecrübelerini ve sahadan örnekleri aktardılar. Panelde, şebeke anlamında malum olan kayıp ve kaçak tanımının diğer şirket faaliyetleri, enerji ticareti ve perakende faaliyetlerinde farklı bir kaçak tanımına karşılık gelebileceği konusunda ortak kanıya varıldı. Panelde PwC uzmanlarından Tamer Emre, “Yetişmiş insan gücü kullanımında sıkıntı var ise suistimal potansiyeli vardır; potansiyel var ise de suistimal mutlaka gerçekleşir.” diye konuştu.

Türkiye’de şirket içi suç vakalarının yüzde 19’u suistimal!

PwC uzmanlarından Mark Brown ise şirket içi suç vakalarının yüzde 36’sının global ortalamada suistimallere ait olduğunu belirterek, bu oranın Türkiye’de yalnızca yüzde 19 olmasının konu hakkındaki farkındalığın az olmasına işaret ettiğini söyledi. Türkiye elektrik dağıtım kurumları yetkilileri; mevzuatların saha ile uyumlu gitmekte zorlandığına dikkat çekerek, kaçak söz konusu olduğunda sahadaki mücadelenin hiç de kolay olmadığını verdikleri örneklerle açıkladılar. Panelde ayrıca kurum içi etik ve ahlaki farkındalık eğitimlerinin öneminden de bahsedildi.

SAP’den Türkiye’de Enerji Sektöründeki Suistimallere Teknolojik Çözüm

SAP Türkiye tarafından gerçekleştirilen teknoloji oturumunda da, iç ve dış suistimal ile mücadelede SAP Suistimal Yönetimi Çözümü ve sağlayacağı katkılar sunuldu. Zirve sonunda sektör temsilcileri, suistimaller ile ilgili olarak daha yakın bir işbirliğinde çalışmaları gerektiğini ve başta Enerji Bakanlığı, EPDK ve diğer otoritelerin de bu konuda sektör temsilcilerine destek olması gerektiği konusunda hemfikir kaldı.

SAP hakkında:

Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri olan SAP, dünya çapında 82.000’den fazla çalışanı, önde gelen ürün ve servisleri ile müşterilerinin iş alanlarındaki inovasyonu artırmasına yardımcı oluyor. SAP çözümleri, üretim, gıda, tekstil, otomotiv, sağlık, perakende, finans ve kamu sektörünün de aralarında yer aldığı 25’ten fazla sektörde faaliyet gösteren farklı ölçeklerdeki 335.000’den fazla SAP müşterisinin iş süreçlerine destek veriyor. Almanya merkezli faaliyet gösteren SAP, New York ve Frankfurt’un da aralarında yer aldığı birçok borsada “SAP” sembolü ile işlem görüyor.

SAP’nin iş yazılımları alanındaki liderliğini Türkiye’de de devam ettiren SAP Türkiye, şirketin 65. ülke ofisi olarak 2001 yılında kuruldu. SAP’nin dünya genelindeki yaygın kullanımına paralel olarak Türkiye’de yıllık ciroya göre en büyük 10 şirketin 8’i iş süreçlerini, SAP çözümleri ile kontrol ediyor. Türkiye’de neredeyse her evde SAP sistemi üzerinde üretilen on ürün bulunuyor. Kurulduğu günden bu yana Türkiye’deki gelirlerini ve çalışan sayısını istikrarlı olarak artıran SAP Türkiye, ekosistemindeki onlarca iş ortağıyla birlikte 1500’ün üzerinde nitelikli iş gücüne de istihdam imkânı sağlamış bulunuyor.

1-2

Teksan Jeneratör, Ar-Ge 250 listesinde 39 basamak birden yükseldi

$
0
0

1482136945_burak_ba__e__mezler_teksan_jenerat__r_sat_____ve_pazarlamadan_sorumlu_y__netim_kurulu___yesi-mediumEnerji sektöründe Ar-Ge ve inovasyon yatırımları ile öne çıkan Teksan Jeneratör, Turkishtime Dergisi’nin Aralık 2016 sayısında yayımladığı “Ar-Ge 250 Listesi”nde 39 basamak birden yükseldi. Teksan Jeneratör, 2015 yılındaki yaklaşık 4 milyon TL’lik Ar-Ge harcaması ile “Ar-Ge 250 Listesi”nde 97. sıraya çıkmayı başardı.

Turkishtime Dergisi’nin yayınladığı “Ar-Ge 250 Listesi”nde 2014 yılında 136. sırada olan Teksan Jeneratör, 2015 yılında 39 basamak birden yükselerek 97. sıraya çıktı. Teksan Jeneratör, 2005 yılında kurduğu Ar-Ge departmanı ile Türkiye’nin ilk hibrit jeneratör, yerli Kojenerasyon ve Trijenerasyon sisteminin üretimi gibi pek çok başarılı projeyi hayata geçirdi. Büyüme ile birlikte Ar-Ge yatırımlarına ayırdığı payı her yıl artıran şirket, 2017 yılında Ar-Ge Merkezini faaliyete geçirmeyi hedefliyor.

Sektöründe gerçekleştirdiği ilkler ile dikkat çeken Teksan Jeneratör, global marka olma hedefine yönelik olarak Ar-Ge ve teknoloji altyapısını güçlendirecek projeler gerçekleştiriyor. Teksan’ın hedefinde Ar-Ge merkezinin faaliyete başlaması ile yapılan çalışmalara hız vermek yer alıyor.

Teksan Jeneratör Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler, “Globalleşen dünyada tüm sektörlerin yoğun bir rekabet baskısı altında olduğunu görüyoruz. Bu zorlu rekabet ortamında büyümeyi sürekli hale getirmenin yolu Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmaktan geçiyor. İhracat şirket hedeflerimiz ve satışlarımızda önemli bir paya sahip. İhracat yaptığımız ülke sayısı 120’nin üzerinde. Uluslararası şirketlerle rekabet ediyoruz. Özellikle büyük çaplı projelerde sunduğumuz çözümlerin müşteri odaklı olması ve yenilik içermesi tercih edilirliğimizi artıran bir faktör. Şirket olarak yatırımımızın ciddi bir bölümünü Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Ar-Ge’ye verdiğimiz önemle enerji sektöründe kendi teknolojisini geliştirmeyi başaran bir şirketiz. Markamızın ulusal Ar-Ge sıralamasında her yıl daha da yukarıya tırmanmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Ar-Ge ekibimizdeki tüm arkadaşlarımıza var güçleriyle çalıştıkları için bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Avrasya Tüneli’nin Kabloları Prysmıan Group Türkiye’den

$
0
0

1482230914_prysmiangrouptr_ceo_erkanaydo__du-mediumPrysmian Group Türkiye, Türkiye’nin en önemli projelerinden Avrasya Tüneli’ne son teknolojiye sahip kablolarıyla hayat verdi. Geniş ürün gamıyla her türlü projeye ihtiyaca uygun özel ürünler veren Prysmian Group Türkiye, son olarak İstanbul’un 3. Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Çanakkale Boğazı Denizaltı Kablo Bağlantı Projesi’nde de görev aldı.

 

Dünya çapında enerji ve telekomünikasyon kabloları sektörünün lideri Prysmian Group’un Türkiye operasyonu Prysmian Group Türkiye, Asya ve Avrupa kıtalarını ilk kez deniz tabanı altından geçen bir karayolu tüneliyle bağlayan ve 20 Aralık’ta hizmete açılan Avrasya Tüneli’ne kablolarıyla hayat verdi.

Projede kullanılan TBM tünel kazma makinesi için İtalya’da özel olarak tasarlanan kablolar, Firetuff özellikli fiber optik kablolar, data kabloları, tünelin radyo anons yayın sistemi için gereken kabloların yanı sıra tüm fiber optik ve data kablosu aksesuarları da Prysmian Group Türkiye tarafından temin edildi.  Avrasya Tüneli’nin FM yayın sistemi için uzunluğu 15 kilometreyi bulan koaksiyel anten kabloları ve aksesuarları kullanıldı. Kablolar için tünelin iç rengiyle aynı olacak şekilde özel bir dış kılıf rengi yapıldı.

1482230902_tbm_fotoraf-mediumDünyada ve Türkiye’de ulaşımdan inşaata, benzer birçok önemli projeye kablo tedariğinde bulunan Prysmian Group Türkiye’nin katkı sağladığı projeler arasında İstanbul’un 3. Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Çanakkale Boğazı Denizaltı Kablo Bağlantı Projesi, Marmaray Ayrılıkçeşme-Üsküdar ve Yenikapı-Sirkeci arasındaki tüneller ve Gerede Tünelleri gibi birçok özel proje yer alıyor. Çeşitli metro ve tünel projelerine ihtiyaca göre farklılık gösteren çeşitli kablolarıyla destek veren Prysmian Group Türkiye, halen benzer şekilde Belkahve ve Selçukgazi tünellerine de kablo veriyor.

Türkiye’nin önemli projelerinde yer almaktan büyük gurur duyduklarını belirten Prysmian Group Türkiye CEO’su Erkan Aydoğdu, “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuzdan hareketle, Türkiye’de bir ilk olan, çift katlı Avrasya Tüneli’nin kablomasında görev aldık. Yakın zamanda Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’na verdiğimiz kablolar ve kullandığımız en son teknoloji ile kıtaları birbirine bağladık. 2017 yılında da sahip olduğumuz bakış açısıyla ve bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz projelere paralel olarak, yolumuza devam edeceğiz. Biz her zaman kendimizle yarışır, bir önceki yıldan daha büyük başarılara imza atmak için çalışırız. Önümüzdeki dönemde de aynen bu şekilde devam edeceğiz. Yine yeniden “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuzun doğruluğunu kanıtlar, alanında en prestijli çalışmaları sürdüreceğiz” dedi.

1482230914_tunel_kesit-mediumÖnemli projelerde yer alarak ülkemizin geleceğine yatırım yapmayı sürdüreceklerini söyleyen Erkan Aydoğdu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de her gün büyüyen inşaat sektöründe teknikler gelişirken, biz de Prysmian Group Türkiye olarak yeni trendlere uyum sağlayarak ürün yelpazemizi geliştirmeyi sürdürüyoruz. Prysmian Group Türkiye olarak özel üretim gerektiren kablolar alanındaki başarılarımızı birçok projede kanıtlamış olmaktan da gurur duyuyoruz.

İki kıta arasında kısa, güvenli ve konforlu yolculuk devri

Avrasya Tüneli, sahip olduğu ileri teknoloji ile iki kıta arasında güvenli ve konforlu yolculuk imkânı sağlayacak. İki katlı olarak inşa edilen Avrasya Tüneli’nde her katta 2 şeritten tek yönlü geçiş sağlanacak. Karayolu ağını tamamlayan anahtar bağlantı ve İstanbul’daki mevcut havaalanları arasında en hızlı ulaşım olanağı olacak. Trafik yoğunluğunun azalmasıyla egzoz emisyon oranı azalacak. Tarihi yarımadanın doğusunda kayda değer oranda trafik azalması sağlayacak. Sadece minibüs ve otomobillerin kullanabileceği tünel, 7,5 moment büyüklüğünde bir depreme göre tasarlandı.

Avrasya Tüneli, toplam 14,6 kilometrelik üç ana bölümden oluşuyor. Proje’nin en önemli aşamasını 3,4 kilometre uzunluğundaki Boğaz Geçişi oluşturuyor. Projede yaklaşık 2 milyon metreküp kazı yapıldı, 700 bin metreküp beton, 70 bin ton demir kullanıldı. Başka bir deyişle projede 788 olimpik havuzu dolduracak kadar kazı yapıldı, 18 stadyum yapacak kadar beton, 10 adet Eiffel Kulesi yapacak kadar demir kullanıldı.

1482230962_prysmian_logo-medium

Assan Aydınlatma 2016 Yılında Yüzde 65 Büyüme Kaydetti

$
0
0

assan-aydinlatma2-largeİstanbul Fuar Merkezi (İFM) ‘de gerçekleştirilen LED Aydınlatma Fuarı’nda Assan Aydınlatma Genel Müdürü Alex Seyis ile fuar ve Assan Aydınlatma hakkında kısa bir söyleşi yaptık.

ÖNCELİKLE FUAR HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZ NEDİR?

Firma olarak Led aydınlatma fuarına 8. defa katılıyoruz. Fuar geçmiş yıllara göre oldukça sakindi. Fuarı değerlendirirken ülkemizin içinde bulunduğu koşullara bakarak analiz etmek daha doğru olacaktır.  Ziyaretçi yoğunluğu zayıf ancak daha nitelikli kişiler standımızı ziyaret etti. Ne aradığını bilen nitelikli ziyaretçi her zaman işinizle ilgili size zevk verir. Bu ziyaretçi profili daha sonra sizin potansiyel müşteriniz oluyor.

FUARDA HANGİ ÜRÜNLERİ SERGİLEDİNİZ?

Ziyaretçiler bize ürünlerle ilgili ne sordu ve biz ne cevap verdik. Bunun cevabını aramak gerekir. Ziyaretçi standımızda geniş bir ürün yelpazesi ile karşılaştı. Öncelikle Bahçe Aydınlatması ürünümüzü bu fuarda ilk defa tanıttık. Daha önce üretmediğimiz yüksek tavan aydınlatma, fabrika aydınlatma ürünlerinin üretimine girdik. Üretimini yaptığımız fakat hiçbir fuarda sergileme fırsatımız olmayan Sokak Aydınlatması ürünlerimizin tanıtımını yaptık.

ZİYARETÇİLERDEN YENİ ÜRÜNLER HAKINDAKİ İZLENİMLERİNİZ NEDİR?

Türkiye’de bir mantık var. En iyisini yapacaksın ama uygun fiyata satacaksın. Biz de bu dönemde bunu uyguluyoruz. Yüksek Tavan aydınlatma ürünlerimiz ziyaretçiler tarafından çok beğenildi. Bahçe aydınlatma ürünlerimizde yine büyük bir ilgi gördü. Olmayan konseptte yaptığımız ürünler olması ziyaretçinin oldukça ilgisini çekti. Özellikle enerji verimliliği konusunda ziyaretçilerden sorular aldık. Bizim yaptığımız ürünlerdeki enerji tasarrufunu gördüler. Mühendislerimizle geliştirdiğimiz yeni ürünlerimizde  % 90’ı geçen enerji verimliliğine ulaştık.

assan-aydinlatmaa-5LED KONUSUNDA NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Bir defa şunu söylemek istiyorum. Assan Aydınlatma AR-GE kökenli bir firmadır. Tasarlarken ne tasarladığını, sonuçlarını görebilen ve satarken nasıl satacağımızı iyi bilen bir firmayız. Biz ürünleri ithal edip müşterilerin masasının üzerine koyup sunan bir firma değiliz. Teknik birikimi çok fazla olan bir firmayız. Satış stratejisini bu bilgi bikrimi üzerine kurmaktayız. Karşınızdaki müşteriye doğru bilgi ile birlikte ürünü sunup anlatırsanız müşteride parasının karşılığında uzun ömürlü ürün aldığında gelecek için ticaretiniz daha kolaylaşıyor. Tüketicilerimize şunu söylemek isterim ki Türk mallarını satın alsınlar. Led sektörü firmasal anlamda kırılgan yapıya sahip. Bu durum Led ürünlerine de yansımaktadır. O yüzden son kullanıcı ürün alırken dikkat etmelidir.

Firma olarak üretime dönük 32 milyon TL’lik bir yatırım yaptık. Ülkemizin potansiyeline çok güveniyoruz. Ürün ve üretim aşamalarında TSE ve sertifikalar konusunda çok iyi bir bilinçlendirme eğitimi verilmeli ve kontrol edilmelidir. İhtisas gümrükleri bir an önce aktif hale gelmelidir. Gümrüklerde ürünle ilgili çok iyi denetim yapılması gerekir. Led konusunda Ekonomi bakanlığımıza denetimler için müracaat ettik. Sizleri koruyalım diyerek %20’lik bir oranda ek vergi getirildi.Doğru ürünün, doğru ortamlara uyarlanabilmesi sektörümüz adına ve aydınlatma sektörünün geleceği adına çok önemlidir. Ürün ve bilgi kirliliğinden sektörümüzü kurtarmak gerekiyor.

assan-aydinlatmaa-3PROJE BAZLI ÇALIŞMALARINIZIN VARMI?

Evet, proje bazlı çalışmalarımız var. Her türlü ürünü üretme ve uygulama yeteneğine sahip bir firmayız. Başlıca uygulama yaptığımız aydınlatma projeleri, Konut Projeleri, Müzeler, Sokak Aydınlatmaları, Tarihi mekânlar yer almaktadır.

2016 YILI SİZLER İÇİN NASIL GEÇTİ.

Assan Aydınlatma AR-GE kökenli olmasından dolayı büyümeye açık bir firmadır. Bu özelliğimizden dolayı hedefleri sürekli büyüme üzerine kurgulanmıştır. 2014-2015 döneminde ciddi yatırımlar yaparak %150 gibi bir büyüme başarısı gösterdik. 2015-2016 yılı ilk altı ayında hedefimizi yakaladık. Fakat bundan sonraki dönem için çok iyimser olmadığımız için %65 gibi bir hedefi yakalamış oluruz. Bu da ülkemizin içinde bulunduğu duruma bakarak büyük bir başarıdır. ASSAN Aydınlatma ekibi 60 kişiden 250 kişiye ulaştı. 24.000 metrekare bir üretim tesisine sahip oldu. Üretimlerimizi makineleştirdik ve ülkemizin aydınlatma alanında lider firmaları arasına girdik.

assan-aydinlatma-largeAR-GE SÜRECİNDEN BAHSEDERMİSİNİZ?

AR-GE departmanımız da ellinin üzerinde teknik personel yer almaktadır. Bu ekibin içinde Mühendisler, Hocalar ve öğrenim gören öğrencilerde yer almaktadır. AR-GE departmanında insan istihdam etmek çok zordur. Firmalar ticari baktığı için önemsemezler. Biz ise burada yetişen gençleri daha sonra firma bünyesine dahil ediyoruz. AR-GE’mizde tasarlanan ve geliştirilen ürünler üretim aşamasından sonra satış ekibine verilen teknik eğitimle birlikte piyasaya sunulur. Yani tasarlayan, üreten ve satan ekip ürünle ilgili her türlü gerekli bilgiye sahip olmaktadır. Bütün bu çalışmalar sizin doğru firma olduğunuzu gösteren ve müşterinin farketmesini sağlıyor.

2017 YILI İÇİN PLANLARINIZ NEDİR?

Elektronik Mühendisi kökenli bir işletmeci ve yönetici olarak firmamızın 2017 yılı planlarımızı kontrol sistemleri üzerine kurmaktayız. Akıllı bina sistemlerindeki mantığı Akıllı Aydınlatma sistemleri olarak uygulamaya alacağız. Enerji tasarrufu ve enerji verimliliği bundan sonraki süreçte çok önem arz ediyor. Assan Aydınlatma Kontrol sistemlerini geliştirerek bundan faydalanacaktır.Sektörümüzde Aydınlatma mühendislerinin olmaması en büyük eksikliktir.

assan-aydinlatma2-mediumYURTDIŞI ÇALIŞMALARINIZ OLACAKMI?

Evet, 2015 ve 2016 yılında yurtdışında birçok fuara katıldık. Bu fuarları sizlerde yakinen biliyorsunuz. Hedef olarak Ortadoğu ülkeleri birinci sırada yer almaktadır. Kızıldeniz’e kadar olan ülkeler bizim potansiyel hedefimizdir. Maddi sıkıntı çekmeyen ve potansiyeli olan ülkeler bu bölgede yer almaktadır. İhtiyaç sahibi ülkelerde bu bölgede bulunmaktadır. Avrupa’da herhangi bir hareket yok ama ürünlerimiz gitmektedir. ABD kıtası için ise normlar ve standartlarımız çok farklı durumda, Rusya bölgesi uçak krizinden sonra tamamen durmuştu, tekrar bir hareket olsa da uzun zamana yayılacaktır. Assan Aydınlatmanın en büyük ihracatı Rusya bölgesinde gerçekleşiyordu. 2017 yılı için bu bölgede tekrar olacağız. Bilinen bir firma olmamızdan dolayı daha hızlı mesafe alacağımızı düşünüyorum.

assan-aydinlatmaa-1

Viewing all 1968 articles
Browse latest View live